Examples of using "Sami's" in a sentence and their turkish translations:
Sami'nin cesedi teşhis edildi.
Sami'nin anne ve babası boşandı.
Sami'nin notları düştü.
Sami'nin çocukları uyudu.
Sami'nin dizüstü bilgisayarı kayboldu.
Sami'nin yanardağı patladı.
- Sami'nin evi yıkıldı.
- Sami'nin evi çöktü.
- Sami'nin uçağı düştü.
- Sami'nin uçağı kaza yaptı.
- Sami'nin gemisi alabora oldu.
- Sami'nin gemisi devrildi.
Sami'nin maskesi kaydı.
Sami'nin parası kayboldu.
Sami'nin hayatı durdu.
Sami'nin gözlükleri kayboldu.
Sami'nin telefonu çaldı.
Sami'nin kapısı açıldı.
Sami'nin hayatı sonsuza dek değişti.
Sami'nin problemi Sami'ydi.
Sami'nin sorunu kendisi idi.
Sami'nin karanlık geçmişi yeniden ortaya çıktı.
Sami'nin ailesi yok edildi.
Sami'nin sırrı açığa çıktı.
Sami'nin işi patlama yaşıyordu.
Sami'nin açgözlülüğü tatmin edildi.
Felaket, Sami'nin ailesini vurdu.
Polis, Sami'nin aracını aradı.
Leyla, Sami'nin kız arkadaşıydı.
Leyla, Sami'nin cesedini buldu.
Leyla, Sami'nin yüzünü tanıdı.
Leyla, Sami'nin arabasını ödünç aldı.
Leyla, Sami'nin hayati organlarını kontrol etti.
Leyla, Sami'nin numarasını sildi.
Leyla, Sami'nin arabasını beğendi.
Leyla, Sami'nin elini ovuşturdu.
Leyla'nın, Sami'nin yardımına ihtiyacı vardı.
Leyla, Sami'nin hayatını kurtardı.
Ben Leyla, Sami'nin karısı.
Sami'nin isteği kabul edildi.
Sami'nin saçları dökülüyor.
Leyla, Sami'nin devesine bindi.
Sami'nin yasak ilişkisi patladı.
Sami'nin arabası çalışmayacak.
Sami'nin lakabı "Rambo" idi.
Sami'nin kayığı çalınmıştı.
Sami'nin şeyleri çalınmıştı.
Sami'nin başı çıkarıldı.
Sami'nin bebeği uyuyordu.
Sami'nin davası bitmedi.
Sami'nin kalbi hızla atmaya başladı.
Sami'nin hayatı değişti.
Sami'nin çeki hazır.
Sami'nin hesapları donduruldu.
Sami'nin anne-babası Müslüman'dı.
Sami'nin bebeğini taşıyorum.
Sami'nin hücre arkadaşı Müslüman'dı.
Sami'nin annesi Müslüman'dı.
Sami'nin konuşması boykot edildi.
Sami'nin akrabaları yatıya kaldılar.
Sami'nin ilişkisi bitti.
Sami'nin mahkumiyeti onaylandı.
Sami'nin ayakkabıları kayıptı.
Sami'nin korkuları gerçek oldu.
- Sami'nin cesedi teşhis edildi.
- Sami'nin cesedi tanımlandı.
- Sami'nin cesedinin kimliği tespit edildi.
- Sami'nin kız arkadaşı Leyla idi.
- Sami'nin kız arkadaşı Leyla'ydı.
Sami'nin yanıtı Leyla'yı şok etti.
- Sami'nin evliliği bozuldu.
- Sami'nin evliliği ekşiye döndü.
Sami'nin karısı öldürüldü.
Sami'nin çocukları güvendeydi.
Sami'nin üvey babası onu istismar etti.
- Sami'nin hapis cezası sona erdi.
- Sami'nin hapis süresi sona erdi.
Sami'nin karısı kayboldu.
- Sami'nin cesedi ayrışıyordu.
- Sami'nin cesedi çürüyordu.
Sami'nin vücudu yanmıştı.
Sami'nin katili yakalandı.
Sami'nin iğnesi zehir içeriyordu.
- Sami'nin ailesi Leyla'yı destekledi.
- Sami'nin ailesi Leyla'nın geçimini sağladı.
Sami'nin garip davranışı devam etti.
Sami'nin bulaşık makinesi çalışmıyordu.
Sami'nin cesedi bulundu.
Sami'nin doğum günü geçti.
- Sami'nin ifadesi güçlüydü.
- Sami'nin tanıklığı güçlüydü.
Sami'nin savunma stratejisi işe yaradı.
Sami'nin güveni paramparça oldu.
Sami'nin hikayesi kontrol edildi.
Sami'nin teorisi sorgulandı.
Sami'nin karısı Asyalıdır.
Sami'nin inancı sarsıldı.
- Sami'nin dünyası dönmeyi bıraktı.
- Sami'nin dünyası dönmeyi durdurdu.
Sami'nin arabası maviydi.
- Sami'nin promosyonu hiç gelmedi.
- Sami'nin terfisi hiç gelmedi.
Sami'nin özgürlüğü bitti.
Sami'nin kalbi küt küt atıyordu.
Sami'nin doğum günü yaklaşıyordu.
Sami'nin hücresi arandı.
Sami'nin duaları cevaplandı.
Sami'nin cesedi yakıldı.
Sami'nin sorgusu hemen sona erdi.
Sami'nin lastikleri yarılmıştı.
Sami'nin ayrıcalıkları kısıtlandı.
Sami'nin serveti patlama yaşıyordu.
Sami'nin telefonları dinlendi.