Translation of "Troop" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Troop" in a sentence and their turkish translations:

After a long, hot day, this male gelada must gather his troop.

Uzun, sıcak bir günün ardından bu erkek jeladanın sürüsünü toplaması gerek.

At dusk, the troop move up into the trees to avoid predators below.

Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.

His personal office or cabinet, mostly skilled  civilian clerks who handled troop movements,  

Kişisel ofisi veya kabine, çoğunlukla asker hareketlerini yöneten yetenekli sivil katipler,

The first dealt with additional troop movements,  plus auxiliary services such as hospitals,  

İlki, ek birlik hareketlerinin yanı sıra hastaneler, askeri polislik, savaş esirleri ve ikmal hatlarının güvenliği