Translation of "Dusk" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Dusk" in a sentence and their turkish translations:

Dusk fell over the desert.

Alacakaranlık çöl üzerine düştü.

Dusk in the forests of Argentina.

Arjantin ormanlarına gece çöküyor.

Tom worked from dawn to dusk.

Tom şafaktan alacakaranlığa kadar çalıştı.

The sun at dusk is red.

Güneş batarken kırmızıdır.

The sky at dusk is red.

Hava kararırken gökyüzü kırmızıdır.

We work from dawn until dusk.

Sabahtan akşama kadar çalışırız.

Roger works from dawn to dusk.

Roger şafaktan alacakaranlığa kadar çalışır.

Tom works from dawn to dusk.

Tom sabahtan akşama kadar çalışır.

I like doing stretching exercises at dusk.

Akşam karanlığında gerinme egzersizleri yapmayı seviyorum.

I have exams from dawn till dusk.

Sabahtan akşama kadar sınavlarım var.

At dusk, the troop move up into the trees to avoid predators below.

Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.