Examples of using "Predators" in a sentence and their turkish translations:
Ya da yırtıcıları kaçırmak için.
Yırtıcılar ava çıkar.
Kurtlar müthiş yırtıcı hayvanlardır.
Şehirli avcılar da hazırda bekliyor.
Onların doğal yırtıcı hayvanları yok.
Tilkilerin birkaç doğal yırtıcısı vardır.
Avcılar her zaman masum kurbanları avlamaktadır.
Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.
Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.
Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...
Yedi tonluk avcılar... ...narin yanlarını sergiliyor.
Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.
Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.
Her biri avcıları uzak tutmak için flaş çakıyor.
Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.
Büyük avcıların daha önce orada bulunduğuna dair işaretler var.
Orada büyük bir avcının bulunduğuna dair kesin izler var.
Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.
Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.
Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.
Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.
Mikrofiber sindirmiş organizmaları yiyen yırtıcılar tarafından.
"Yırtıcı hayvan bulma olasılığı nehir yakınlarında yüzde 25'tir.
Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.
Korkunç avcılar, pusu kuran yırtıcılar ve zehirli katiller taç için yarışacak.
Onu avlayan bir sürü yırtıcı tür var.
Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.
Ateş yakmak her zaman iyidir. Avcıları uzak tutar.
Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.
Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.
Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.
yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.