Translation of "Predators" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Predators" in a sentence and their turkish translations:

Or warn off predators.

Ya da yırtıcıları kaçırmak için.

It brings out predators.

Yırtıcılar ava çıkar.

Wolves are formidable predators.

Kurtlar müthiş yırtıcı hayvanlardır.

And urban predators are waiting.

Şehirli avcılar da hazırda bekliyor.

They have no natural predators.

Onların doğal yırtıcı hayvanları yok.

Foxes have few natural predators.

Tilkilerin birkaç doğal yırtıcısı vardır.

Predators always prey on unsuspecting victims.

Avcılar her zaman masum kurbanları avlamaktadır.

His tongue helps him detect predators nearby.

Dili sayesinde civardaki avcıları tespit edebiliyor.

Darkness is her only protection from predators.

Avcılardan ancak karanlık sayesinde korunabiliyor.

Low-light cameras reveal the powerful predators...

Düşük ışığa duyarlı kameralar Mumbai sokaklarında kol gezen...

Seven-ton predators... show their delicate side.

Yedi tonluk avcılar... ...narin yanlarını sergiliyor.

So they are deadly little octopus predators.

Yani hepsi ölümcül birer ahtapot avcısı.

Belonging to one of the night's supreme predators.

Gecenin en üstün avcılarından birine aittirler.

Each generating a flash to warn off predators.

Her biri avcıları uzak tutmak için flaş çakıyor.

By day, they will be visible to all predators.

Sabah olunca tüm avcılar onları görebilir.

Well, there's definitely signs that big predators have been here.

Büyük avcıların daha önce orada bulunduğuna dair işaretler var.

Well, there's definitely signs that big predators have been here.

Orada büyük bir avcının bulunduğuna dair kesin izler var.

To lay eggs of her own. With fewer predators around,

Bu defa o yumurta bırakacak. Etrafta daha az avcı var.

They’re beasts born to be wild, brutal yet beautiful premium predators.

Vahşi doğmuş, acımasız hayvanlar fakat güzel ve müstesna yırtıcılar.

Few predators are acrobatic enough to make a kill like this.

Bu şekilde av indirecek kadar akrobatik az yırtıcı vardır.

Predators must evolve ever more sophisticated ways to outwit their prey.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

Passed on by predators feeding on organisms that have ingested microfibers.

Mikrofiber sindirmiş organizmaları yiyen yırtıcılar tarafından.

"There is a 25 percent probability of finding predators near the river.

"Yırtıcı hayvan bulma olasılığı nehir yakınlarında yüzde 25'tir.

It's always good having a fire going, it's gonna deter the predators,

Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.

Fearsome hunters, ambush predators, and venomous assassins will compete for the crown.

Korkunç avcılar, pusu kuran yırtıcılar ve zehirli katiller taç için yarışacak.

'Cause you've got all these different types of predators, all hunting her.

Onu avlayan bir sürü yırtıcı tür var.

They wanna live as a community up in the branches, away from predators.

Bir topluluk hâlinde ağaçlarda ve avcılardan uzakta yaşarlar.

It's always good having a fire going, it's going to deter the predators.

Ateş yakmak her zaman iyidir. Avcıları uzak tutar.

At dusk, the troop move up into the trees to avoid predators below.

Küme, gün batımında ağaçlara tırmanarak zemindeki avcılardan kaçınıyor.

Overwhelming their predators, the vast majority will make it to their feeding grounds.

Avcılarını sayılarıyla bastırarak... ...büyük çoğunluğu beslenme alanlarına varacaktır.

Even the pitter-patter of termite feet. This undercover way of life also helps her hide from other predators.

Akkarınca ayaklarının tıkırtılarını bile. Bu gizli hayat tarzı başka yırtıcılardan saklanmasını da sağlar.

So, people walking around reefs could even still stand on one that's you know, trying to hide away from predators during the day.

yani mercan kayalıklarında yürüyen bir insan bile, gündüz vakti avcılardan saklanan bir tanesinin üstüne basabilir.