Examples of using "Avoid" in a sentence and their turkish translations:
Seni senden uzaklaştıranlardan uzaklaş.
Aşırı sigara içmekten sakının.
Onlardan tamamen kaçının!
Kötü şirketten kaçının.
Onlar benden kaçınıyor.
Şekerli içeceklerden kaçının.
Sorumu savuşturma.
Ondan kaçınmayı tercih ederim.
Korku tellallığından kaçınmalıyız.
Sorudan sakınmayın.
Bunu önleyemezsin.
nasıl kaçınabileceğimizi açıklamak için verileri kullandık.
Onu önlemeye çalışıyorum.
Onu önlemeye çalışıyorum.
Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.
Kötü şirketten kaçınmaya çalışın.
Her zaman her şeyden sakınamazsın.
Ben çatışmadan kaçınmaya çalıştım.
Sorunları her zaman önleyemezsin.
- Ben Tom'u atlatmaya çalışıyorum.
- Ben Tom'dan kaçınmaya çalışıyorum.
Ne pahasına olursa olsun bundan sakın.
Onlar trafikten kaçınamaz.
Tom her şeyden kaçınmak istiyor.
Ondan kaçınmaya çalışıyorum.
Sen ondan kaçınmak zorundasın.
Tom Mary'yi önlemek istiyordu.
Onlardan kaçınmaya çalışıyorum.
Ondan uzak durmaya çalışıyorum.
Katılımcıların kişisel saldırılardan kaçınmaları gerekir.
Stresten kaçınmak gereklidir.
Aşırı yemekten kaçınmalısın.
Basmakalıp davranıştan kaçınman gerekir.
Yaralanmayı önlemek için dikkatli hareket edin.
Kaymayı önlemek için çizmeler kullanın.
Kazaları önlemek için yavaşlayın.
- Ondan kaçınmayı umuyoruz.
- Onu önlemeyi umuyoruz.
Katliamı önlemeyi umuyoruz.
Getolardan kaçınmaya çalışıyorum.
Politikadan bahsetmekten kaçınırız.
Onu abartmaktan kaçınmaya çalış.
Abur cuburdan kaçınmaya çalışın.
Genelde bu konudan kaçınırım.
Şeytanın hilesinden sakının.
- Tom insanlardan elini eteğini çekmeye başladı.
- Tom insanlardan uzaklaşmaya başladı.
- Her şeyden uzak durmak istiyor.
- Her şeyden kaçınmak istiyor.
krizi hep beraber atlatabiliriz.
Böyle hatalar yapmaktan kaçınmalısın.
Polis kan dökülmesini önlemek istedi.
Tom yakalanmamaya çalıştı.
Gereksiz risklerden kaçınmak istiyorum.
Sorumluluktan kaçınmaya çalışmayın.
İş çıkış saatinden kaçınmak istiyorum.
Bundan kaçınmanın hiçbir yolu yok.
Tom yakalanmaktan kaçınmaya çalıştı.
tabi ki dünya'yı vurmamak için rota dışına doğru.
Kıbrıs iflası önlemek için mücadele ediyor.
Bu sorunu önlemeyi ummuştum.
Ben genellikle çok yemek yemekten kaçınırım.
Hükümet tartışmadan kaçınmak istedi.
Ben Tom'dan kaçınmaya çalışıyorum.
Bundan sakınmak için her şeyi yaparım.
Tom Mary'den kaçınıyor gibi görünemiyor.
Tom büyük kalabalıklardan kaçınmayı seviyor.
Dan tutuklamadan kaçınmak için intihar etti.
Tom her zaman sorundan kaçınmaya çalışır.
Bu sorunu önlemek istedim.
Onu önleyebileceğimizi düşünüyorum.
Hangi yiyecekleri yemekten kaçınırsın?
Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.
Umarım onu önleyebiliriz.
Tom'dan sakınıyorum.
Tom'dan kaçınmaya çalışmalısın.
O sorundan nasıl kaçınabiliriz?
Her zaman beladan kaçınmaya çalışırım.
İç savaşı önleyebilir miyiz?
Tom Mary'den kaçınmaya çalışıyor.
Tom bunu yapmaktan kaçınmaya çalıştı.
Tom'dan sakınıyor gibi görünemem.
Yağmur yağarken bu caddeyi geçmekten kaçının.
ve biz de, hep beraber, bundan kaçınırız.
büyük felaketleri önleme şansına sahip olabilir.
Böyle bir hata yapmaktan kaçınmalısın.
Şüpheli tutuklanmaktan kaçınmak istedi.
Bu sefer, cezandan kurtulamayacaksın.
Defansif sürüş kazadan kaçınmana yardımcı olabilir.
Sürerken her zaman kamyonlardan kaçınırım.
Oraya gece geç saatlerde gitmekten kaçınırım.
Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım.
Bu araba çarpışmaları önlemek için otomatik olarak fren yapar.
Üzgünüm, bundan kaçınamadım.
Lütfen kazaları önlemek için elinizden geleni yapın.
- Tom, Mary'den kaçınmaya çalışıyor.
- Tom, Mary'den uzak durmaya çalışıyor.
Dikkatlice araba kullanırsanız, kazalardan kaçınırsınız.
Fatura toplayıcılarını önlemeye çalışıyoruz.
Bunun tekrar olmasını nasıl önleriz.
Ben veba gibi şeylerden kaçınırım.
Bir kavgaya karışmaktan kaçınmalısın.
Biz o sorundan kaçınmaya çalışıyoruz.
Her ne pahasına olursa olsun savaştan kaçınmalıyız.