Examples of using "Thrive" in a sentence and their turkish translations:
Önce geliş sonra bir gelin al.
Kakao ağaçları, yağmur ormanlarında yetişirler.
büyümeleri ve gelişmeleri için bir mücadele şansı verelim.
çevresel faktörlerden de kaynaklanır.
Volverinler, Dünya'nın üst kısımlarını çevreleyen donuk topraklarda boy gösterir.
John için çalışmayı sevsem de politikada başarılı olamadım.
Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.