Examples of using "Threats" in a sentence and their turkish translations:
tehlikeli tehditler olmaya devam ediyorlar.
Tom çok sayıda tehdit aldı.
Hiçbir tehdit yok.
Ölüm tehditleri hiç kesilmiyordu.
Taşma noktaları üç tehdidi beraberinde getiriyor.
Senin tehditlerin beni korkutmuyor.
Tehdide hiç gerek yok.
Ölüm tehditleri alıyorum.
Bu tehditler ne kadar ciddidir?
Tehditlerin bizi korkutmuyor.
- Sami, Leyla'ya ölüm tehditleri gönderdi.
- Sami, Leyla'ya ölüm tehditleri yolladı.
Sizin tehditleriniz bizi korkutmuyor.
...ama kararan hava yeni tehditler demek.
Tom ölüm tehditleri alıyor.
Cezayir içte ve dışta tehditlerle karşı karşıya.
Ne tür tehditler alıyorsunuz?
Senin tehditlerin beni hiç korkutmuyor.
Tom, tehditlerle uğraşmak için eğitildi.
Tehditlerin bizi hiç korkutmuyor.
- Cezayir hem iç hem de dış tehditlere sahiptir.
- Cezayir'in hem iç hem de dış tehditleri vardır.
O ölüm tehditlerini aldıktan sonra uzaklaştı.
Ne tür tehditler alıyorsunuz?
- Kim çok tehdit ederse, tehlikeli değildir.
- Çok tehdit eden tehlikeli değildir.
Hakaretler ve tehditler şiddetli bir tartışmaya yol açtı.
ölüm tehditleri çok fazla ve taciz sürekli bir hâle geldi.
Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
Küresel iklim değişikliği, insanlığın karşılaştığı en büyük tehditlerden biridir.
Olay şu ki, değerli izyecilerimiz, Çin, son yıllarda iki ana tehditle yüzleşiyor:
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre antibiyotiğe dirençli bakteriler, küresel sağlığa yönelik en büyük tehditlerden birini oluşturuyor.