Examples of using "Frighten" in a sentence and their turkish translations:
Ama onları korkutmak?
Kadınlar beni korkutur.
Bu seni korkutuyor mu?
Korku filmleri beni korkutur.
Seni korkutuyor muyum?
Onlar seni korkutuyorlar mı?
Tom'un seni korkutmasına izin verme.
Senin tehditlerin beni korkutmuyor.
- Beni korkutmaya çalışma.
- Beni korkutmaya çalışmayın.
Onun seni korkutmasına izin verme.
Tehditlerin bizi korkutmuyor.
Mohavk tıraşlı insanlar beni korkutur!
Bu günlerde birçok şey insanları korkutuyor.
Korkutucu filmler çocukları korkutur.
Tom'un Mary'yi korkutmayacağını umuyorum.
Onun için seller depremlerden daha az korkutucudur.
Tom, Mary'yi korkutacağını düşünmedi.
Seni korkuttum mu?
Sen beni korkutmuyorsun.
Tom beni korkutmuyor.
Tom beni korkutmadı.
Üzgünüm, seni korkutmak istemedim.
Onların seni korkutmasına izin verme.
Korkutmamak için onunla nazik şekilde konuştum.
Tom beni korkutmadı.
Seni korkutmak istemedim.