Translation of "Swell" in Turkish

I think you're swell.

Şık olduğunu düşünüyorum.

You're a swell guy, Tom.

Sen züppe bir adamsın, Tom.

The toothache made his face swell up.

Diş ağrısı onun yüzünü şişirdi.

My hand would swell up and the pain would come back.

elim şişer ve acı geri dönerdi.

Perhaps she's trying to mimic kelp or algae moving in the swell...

Belki de dalgayla hareket eden alg ya da yosunları taklit etmeye çalışıyor.

That is protected with a big piece of kelp forest, 'cause the forest itself actually dampens the swell.

çok özel bir yer buldum. Çünkü orman, dalgaların etkisini azaltıyor.