Examples of using "Suburbs" in a sentence and their turkish translations:
Tom varoşlarda yaşıyor.
Onlar banliyölerde yaşıyorlar.
Biz banliyölerde yaşıyoruz.
Şiddet suçu banliyölere yayıldı.
Onun evi banliyölerde.
Benim evim banliyölerde.
Varoşlardan korkutucu haber geldi.
Tom banliyölerde büyüdü.
Bay Yamada Tokyo'nun banliyölerinde yaşıyor.
Tokyo'nun banliyölerinde yaşıyor.
Londra'nın banliyölerinde yaşar.
Tom Boston'un banliyölerinde yaşıyor.
Tom Boston banliyölerinde yaşıyordu.
İnsanlar genelde banliyölerde rahatça yaşamaktadır.
Varoşlarda bir ev aldım.
Boston'un kenar mahallelerinde yaşadım.
Tom ve Mary kenar mahallede yaşıyor.
Üniversitemiz Tokyo banliyölerindedir.
Leyla, Kahire'nin banliyölerinde doğdu.
Yayılıp varoşlara kadar çeşitlenince
Şirket Osaka'nın banliyölerinde bulunmaktadır.
Kobe banliyölerinde yaşamak istiyorum.
Tom ve Mary varoşlarda bir ev satın aldı.
Birçok öğrenci şehrin banliyölerinde yaşıyor.
Banliyölerde caddeler kıvrımlı ve dardır.
Banliyölü öğrenciler okula otobüsle gelmektedir.
Banliyölerde birçok yeni emlak inşa ediliyor.
Onun ailesi banliyölerde yeni bir eve taşındı.
Banliyölerde yaşarsan bir arabaya ihtiyacın var.
Banliyödeki bir yaşam için araba zaruridir.
Ayrımcı Güney Afrika'nın beyaz banliyölerinde büyüdüm,
O gençken Tokyo'nun banliyölerinde yaşıyordu.
Sanırım varoşlara taşınmamın zamanıdır.
90'lar ve 2000'lere kadarki zamanda varoşlara yayıldı
Ana yollar banliyölerin büyümesine katkıda bulunacaktır.
Savigny-sur-Orge'de yaşıyorum, Paris varoşlarında küçük bir kasaba.
Tokyo banliyölerinde yaşayan ebeveynlerim ve küçük erkek kardeşim büyük bir depremde öldüler.