Examples of using "Stoats" in a sentence and their turkish translations:
Gelinciklerden hoşlanıyorum.
Geçen gün gelincikler hakkında rüya gördüm.
Bir arkadaşım gelinciklere çok düşkündür.
Nasıl olur da gelinciklerden nefret edebilirsin? Onlar çok sevimliler.
Gelincikleri benim onları sevdiğim kadar seviyor musun?
Bu oyun seni kötü gelincik sürülerine karşı savaştırır.
Gelincikler, Yeni Zelanda'da kuşların en kötü düşmanıdır.
Tom sevgili Mary'si hariç, gelincikleri her şeyden daha fazla sever.
Tom gelinciklerin şarkı söylemesini duyan şimdiye kadar ki ilk kişidir.
Redwall evreninde, gelincikler acımasız türlerden biridir.
Mary, Tom'un gelincikler için tutkusu hakkında doğal olmayan bir şey olduğundan şüphe ediyor.
Tom'un uyumada problemi olduğunda, o kakımları saymaya başlar.O, onu çabucak sakin bir hale getirir. Ve o kakımları elliye kadar sayabilmeden önce derin uykuya dalar.
Tom ve Mary önümüzdeki ay gelincikler diyarına seyahat etmeyi planlıyorlar.
Amerikan İngilizcesinde kakımlar, gelinciklerin bir alt kümesidir; İngiliz İngilizcesinde ise öyle değildir.
Mavi renk gibi, kakımlar da temel düzeyde bana hitap eden şeylerden biridir.
Tom ona kum gelincikler yapmayı pratik yapmaya bir fırsat verdiği için çoğunlukla plajda olmayı seviyor.