Translation of "Sounding" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Sounding" in a sentence and their turkish translations:

You're sounding paranoid.

Sen paranoyak görünüyorsun.

That's very natural-sounding Japanese.

Bu, kulağa çok doğal gelen bir Japonca.

What a nice sounding word!

Ne kulağa hoş gelen bir kelime!

Repeating the same sciencey-sounding myths.

daha sert bir şekilde geri püskürtür.

Is it sounding from behind right now?

şu an bir arkadan ses mi geliyor sanki?

When Cinderella heard midnight sounding, she left immediately.

Külkedisi gece yarısı sesini duyunca, hemen ayrıldı.

And they are sounding the alarm for their futures.

ve bunlar gelecekleri için alarm sinyalleri veriyorlar.

And after a few months, Janie wasn't sounding like Jane.

Birkaç ay sonra Janie'nin sesi Jane gibi gelmemeye başladı.

We want natural-sounding translations, not word-for-word direct translations.

Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz.

He has an incongruous sounding name which is hard to remember.

Onun hatırlaması zor saçma görünen bir adı var.

Don't change sentences that are correct. You can, instead, submit natural-sounding alternative translations.

- Doğru olan cümleleri değiştirmeyin. Yerine doğal görünen alternatif çeviriler ekleyebilirsiniz.
- Doğru olan cümleleri değiştirmeyiniz. Bunun yerine, doğal-görünen alternatif çeviriler önerebilirsiniz.

It is because light travels faster than sound that some people look brilliant before sounding stupid.

Işık sesten daha hızlı ilerler bu sebeple bazı insanlar aptalca ses çıkarmadan önce keskin zekalı görünürler.

If native speakers of Turkish contribute new, natural-sounding sentences in their own language or translate into Turkish the non-Turkish sentences which they can fully understand, then Tatoeba will become an even better resource for everyone, for example, who is learning English via Turkish or learning Turkish via English.

Eğer Türkçeyi anadili olarak konuşanlar kendi dillerinde yeni, doğal cümleler ekleseler ya da Türkçe olmayan, kendilerinin tamamen anladıkları cümleleri Türkçeye çevirseler, Tatoeba herkes için daha iyi bile bir kaynak olur, mesela İngilizceyi Türkçeyle öğrenenler ya da Türkçeyi İngilizceyle öğrenenler için.

Under the Tatoeba guidelines, it is recommended that members only add sentences in their native language and/or translate from a language they can understand into their native language. The reason for this is that it is much easier to form natural-sounding sentences in one's native language. When we write in a language other than our native language, it is very easy to produce sentences that sound strange. Please make sure you only translate the sentence if you are sure you know what it means.

Tatoeba ilkeleri altında, üyelerin sadece kendi anadillerinde cümleler eklemeleri ve/veya anlayabilecekleri bir dilden anadillerine tercüme yapmaları önerilir. Bunun sebebi de kişinin, anadilinde doğal olan cümle kurmasının çok daha kolay olmasıdır. Anadilimiz dışında bir dilde yazdığımızda ise kulağa tuhaf gelen cümleler oluşturmamız çok kolaydır. Lütfen cümleyi sadece ne anlama geldiğini bildiğinizden eminken tercüme ettiğinizden emin olunuz.