Examples of using "Word" in a sentence and their turkish translations:
O, onu kelimesi kelimesine çevirdi.
Pasajı kelimesi kelimesine çevir.
O, onu kelimesi kelimesine çevirdi.
O, onu kelimesi kelimesine çevirdi.
Bir kelime daha söyleme.
"Cidjrpitsa" sözcüğü başka dilden alınmış bir kelimedir.
Onun söylediğini kelime kelime tekrarladım.
İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine çeviri yapmayın.
Bu kontratın kelime kelime tercüme edilmesini istiyorum.
Cümleyi kelimesi kelimesine çeviremezsin.
En sevdiğin sözcük nedir?
O bir kelime değil.
Kelime nedir?
- Onu kimseye söylemeyeceğim.
- Aramızda kalsın.
- Kimse duymasın.
Bu kelimedir.
Kelimeyi yay.
Başka bir söz söyleme!
Her söz önemlidir.
Bu kelimeyi çevir.
- Bir kelime seç.
- Bir kelime seçin.
- Bir sözcük seçin.
- Bir sözcük seç.
Bir kelime bul.
Sözcüğü hatırladım.
Ben İngilizceden Japoncaya kelimesi kelimesine tercüme yapmadım.
"Sihirli kelimeyi söylemedin." "Hangi sihirli kelime?"
Kelime kelime çevirmek gerçekten yararlı değildir.
Almancadaki favori sözcüğüm "Handschuhe" sözcüğüdür.
Sana söz veriyorum.
Bazen bir kelime yeterlidir.
'aya' kelimesi kutsal 'sofya' kelimesi bilgelik anlamına geliyor
Ona söz verdim.
O zar zor bir kelime söyledi.
O bir sözcük söylemedi.
Bazen bir kelime yeterlidir.
Bu kelimenin anlamı nedir?
O bir kelime söylemedi.
Başlangıçta Söz vardı ve Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı idi.
Kelime "katılanlar" anlamına geliyordu.
O kelime oyunlarını sever.
O sözünü tutmadı.
- Sözü hatırlıyorum.
- Kelimeyi hatırlıyorum.
- Sözcüğü yazdı.
- Kelimeyi yazdı.
Onun sözü yasadır.
Her kelimeyi yazın.
Söz veriyorum.
Kuş kelimedir.
Bu kelimeyi hatırlıyorum.
Konuşulan söz önemlidir.
- Her söz anlamlıdır.
- Her sözcük anlamlıdır.
Haberi yayacağım.
Sihirli kelime nedir?
O, sözünü tutar.
- Doğru kelimeyi seç!
- Doğru sözü seçin!
bir sayı dizisi oluşturabiliyoruz.
Bu kelime: henüz.
Her sözü duydum.
Sözümü tutuyorum.
O kelimeyi söyleme.
Kelimeyi açıkladı.
Bir kelimeyi sildi.
Biz size söz verdik.
Tom sözünü tutar.
Bu sıkıcı bir söz.
"Hangi kelime?" diye sordum.
Bu kelime zor.
Bu Fransızca bir kelime.
Tom o sözcükten nefret eder.
O sözden nefret ediyorum.
Ben söz verdim.
Tek kelime söyleme.
O kelimeyi kullanma.
Sözümüzü tuttuk.
Sözümü tuttum.
Tom kelime oyunlarını sever.
Tom sözünü tuttu.
Ben kelimeyi yanlış yazdım.
- Her kelime önemlidir.
- Her sözcük önemlidir.
Bu sözü görmezden gelin.
- Sözünü tuttu.
- Sözünde durdu.
Ben söz veriyorum.
Bu sözü seviyorum.
Ben kelime oyunlarını severim.
Fadil sözünü tuttu.
Bu Latince bir kelime.
Bu Yunanca bir kelime.
Bu Latince bir kelime.
O, Cermen kökenli bir kelimedir.
O, Slav kökenli bir kelimedir.
Kelime kökenleri beni büyüler.
- Söyle hadi!
- Söylesene!
- Bir sözüne bakar.
- Söylemen yeterli.
Tom kelimeyi daire içine aldı.