Examples of using "Midnight" in a sentence and their turkish translations:
Zaten gece yarısı.
Vakit gece yarısı.
Gece yarısıydı.
Vakit gece yarısını geçmiş.
Tam gece yarısı.
Neredeyse gece yarısı.
Zaten gece yarısı.
Bu, gece yarısından sonra.
Tom gece yarısı eve geldi.
Boston'da neredeyse gece yarısı.
Yaklaşık gece yarısına kadar dans ettiler.
Tom gece yarısı eve geldi.
Gece yarısından sonraydı.
Saat muhtemelen gece yarısını geçti.
Gece yarısına kadar vaktin var.
- Neredeyse gece yarısı oldu.
- Neredeyse gece yarısı olmuştu.
Tom gece yarısında öldü
Gece yarısına kadar dans ettik.
Tom gece yarısından sonra geldi.
Gece yarısı herkes girdi.
O gece yarısına kadar çalışır.
O, gece yarısı vardı.
Burada neredeyse gece yarısı.
Tom gece yarısı gitti.
Gece yarısı ayrıldım.
Sami gece yarısına kadar çalıştı.
Tom gece yarısına kadar çalıştı.
Biz gece yarısı kapatıyoruz.
- Saat gece yarısına gelmişti.
- Saat gece 12 olmuştu.
Gece yarısından önce her saat uyku gece yarısından sonra iki saat uykuya değer.
Tom gece yarısına kadar eve gelmedi.
Gece 12'de orada buluşalım.
Biz gece yarısı Londra'ya vardık.
Gece yarısından sonra uyandık.
Gece yarısına kadar dönmüş olurum.
Gece yarısından sonra uyandım.
Tom gece yarısından sonra eve geldi.
Gece yarısından sonra Boston'a vardık.
Vakit gece yarısını geçmiş olamlı.
Gece yarısına doğru uyudum.
Gece yarısından sonra kalktık.
Boston'da neredeyse gece yarısı.
Tom'un vardiyası gece yarısı başlar.
Gece yarısı uyuyakaldım.
Hırsızlar gece yarısı kol gezer.
Gösteri gece yarısında başlar.
Olay gece yarısında başlar.
Gece yarısında uyandım.
- Tom gece yarısı vardiyasında çalışır.
- Tom gece vardiyasında çalışır.
Parti gece yarısı bitti.
Dans gece yarısına kadar devam edecek.
Gece yarısı civarı işler azalır.
Saldırı gece yarısından sonra geldi.
Sami gece yarısı vardiyasında çalışıyor.
Gece yarısından sonra eve vardım.
Gece yarısı civarında eve vardım.
Gece yarısına kadar evde olurum.
Tom gece yarısı uyandı.
Tom gece yarısından sonra eve geldi.
Tom'un vardiyası gece yarısı bitiyor.
Konuşma gece yarısı sonrasına kadar devam etti.
Tom gece yarısı idam edilecek.
Tom gece yarısına kadar evde olacak.
Meksika'nın Yucatan Yarımadası'nda gece yarısı.
Yangın, gece yarısına doğru patlak verdi.
Olay gece yarısı gerçekleşti.
Neredeyse gece yarısı eve geldi.
Gece yarısına kadar eve gitmeni istiyorum.
Gece yarısına kadar çalışmak zorundayım.
Tom gece yarısına kadar evde olacak.
Bu gece geç vakte kadar çalışacağım.
Bu anlaşma gece yarısı yürürlüğe girer.
Gece yarısı beni görmeye gel.
Gece yarısı yatmaya gittim.
üç saniye içinde gece yarısı çalacak.
Gece yarısına kadar kitaplarını okudu.
O, gece yarısında onun ağlamasını duydu.
Tom gece yarısı yatmaya gitti.
Tom gece yarısından sonra yatmaya gider.
Sadece Boston'da gece yarısından sonra.
Bir gece yarısı yüzmesine çıkalım.
- Tom genellikle eve gece yarısından sonra gelir.
- Tom genellikle gece yarısından sonra gelir.
Tom gece yarısından önce eve döndü.
Parti gece yarısından hemen sonra başladı.
Gece yarısına kadar her zaman yataktayım.
Gece yarısından sonra burada hiçbir şey olmaz.
Leyla eve muhtemelen gece yarısından önce geldi.
Tom muhtemelen gece yarısından önce eve vardı.
Gece yarısından önce yattım.
- Eve gece yarısından hemen sonra geldim.
- Gece yarısından hemen sonra eve vardım.
- Gece yarısından hemen sonra eve ulaştım.
Tom gece yarısından hemen sonra eve ulaştı.
Tom tam gece yarısından önce Mary'yi aradı.
Tom gece yarısından sonra beni aradı.
Boston'a gece yarısı vardık.