Examples of using "Shreds" in a sentence and their turkish translations:
O, mektubu paramparça etti.
Sami bir puma tarafından parçalara ayrıldı.
Bu şeylerin arasından geçmeye çalışırsanız sizi paramparça eder.
- Çocuğun kitabımı lime lime etti.
- Çocuğun kitabımı paramparça etti.