Examples of using "Restrained" in a sentence and their turkish translations:
Tom kendini dizginledi.
Tom'u zaptettiler.
Onları dizginledik.
Onlar onu kontrol altına aldı.
Ben kendimi dizginledim.
Tom kendini Mary'ye vurmaktan engelledi.
Kusmamak için kendimi zar zor tuttum.
- O çocuk dizginlemek zorunda.
- O çocuk terbiye edilmek zorundadır.
Hamburger istiyordum ama kendimi tuttum.
Onlar onu kontrol altına aldı.
Enginlerin kaynakları ve göklerin kapakları kapandı. Yağmur dindi.