Translation of "Hitting" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Hitting" in a sentence and their turkish translations:

- Stop hitting me!
- Stop hitting me.

Bana vurmayı kes!

- Stop hitting the cat!
- Stop hitting the cat.

Kediye vurmaktan vazgeç!

Stop hitting Tom.

Tom'a vurmayı kes.

hitting our education system

eğitim sistemimize ket vurulması

I'm hitting the road.

- Yollara düşüyorum.
- Yola çıkıyorum.
- Yola koyuluyorum.

Stop hitting your brother.

Erkek kardeşine vurmayı bırak.

Stop hitting your sister.

Kız kardeşine vurmayı bırak.

Mom, Tom's hitting me!

Anne, Tom bana vuruyor!

Mom, Mary's hitting me!

Anne, Mary bana vuruyor!

Stop hitting the cat!

Kediye vurmaktan vazgeç!

Tom is hitting Mary.

Tom, Mary'ye vuruyor.

Tom kept hitting me.

Tom bana vurmaya devam etti.

[Eleuterio] And repression started hitting,

Tüm o hareketler üzerinde

Raindrops are hitting the glass.

Yağmur damlaları cama vuruyor.

I saw Tom hitting Mary.

Tom'un Mary'ye vurduğunu gördüm.

I'm not hitting on you.

Sana vurmuyorum.

Of a large asteroid hitting Earth.

Dünyaya isabet eden büyük bir asteroit.

Off course to avoid hitting Earth.

tabi ki dünya'yı vurmamak için rota dışına doğru.

I saw Tom hitting on Mary.

Tom'u Mary'ye asıldım gördüm.

Tom restrained himself from hitting Mary.

Tom kendini Mary'ye vurmaktan engelledi.

Tom has been hitting the books.

- Tom kitaplara gömülmüş.
- Tom kitaplardan kafasını kaldırmıyor.

He was provoked into hitting her.

O ona vurmak için kışkırtıldı.

Air exploded before hitting earth on earth

dünyada yeryüzüne çarpmadan önce hava infilak etti

As a result of comet hitting Mars

Mars'a kuyruklu yıldızın çarpması sonucu

We couldn't stop him from hitting her.

Onun ona vurmasını engelleyemedik.

I swerved to avoid hitting a skunk.

Bir kokarcayı vurmayı sakınmaktan caydım.

I didn't blame you for hitting him.

Onu vurduğun için seni suçlamadım.

Did you actually see Tom hitting Mary?

Tom'un Mary'ye vurduğunu gerçekten gördün mü?

- I'm hitting the road.
- I'm heading out.

Yola çıkıyorum.

Tom didn't blame Mary for hitting John.

Tom, John'a vurduğu için Mary'yi suçlamadı.

I'll never forgive myself for hitting Tom.

Tom'a vurduğum için asla kendimi affetmeyeceğim.

Sami was hitting on a female reporter.

Sami bir kadın muhabire asılıyordu.

Sami started hitting Layla in the face.

Sami, Leyla'nın yüzüne vurmaya başladı.

Tom saw Mary hitting one of her children.

Tom Mary'yi çocuklarından birine vururken gördü.

I can't remember my parents ever hitting me.

Anne ve babamın hiç bana dayak attığını hatırlayamıyorum.

I had to swerve to avoid hitting the dog.

Köpeğe çarpmayı engellemek için yoldan çıkmak zorunda kaldım.

Unable to do this well, he started hitting himself.

Bunu iyi yapamadı, kendine vurmaya başladı.

Ow! Yukiko! That hurts! Quit hitting me with your fists!

Ooo! Yukiko! O acıtıyor! Bana yumruklarınla vurmaktan vazgeç!

- Are you hitting on me?
- Are you flirting with me?

Bana asılıyor musun?

Players like Bubba might be hitting the ball too far.

Bubba gibi oyuncular topa çok uzak olabilir.

Tom swerved off the road to avoid hitting a dog.

- Tom bir köpeğe çarpmamak için yoldan çıktı.
- Tom bir köpeğe çarpmaktan kaçınmak için yoldan çıktı.

Tom and Mary really seem to be hitting it off.

Tom ve Mary gerçekten iyi geçiniyorlar gibi görünüyor.

I felt like hitting him when he tried to cheat me.

O beni aldatmaya çalıştığında canım ona vurmak istedi.

Tom suddenly slammed on the brakes to avoid hitting a dog.

Tom bir köpeğe çarpmaktan kaçınmak için aniden frene bastı.

Had switched to hitting solid multi-layer balls like the Pro V1.

Pro V1 gibi çok katmanlı toplara vurmaya başladı.

- Tom began to hit me for no reason.
- Tom began hitting me for no reason.

- Tom durduk yerde bana vurmaya başladı.
- Tom sebepsiz yere bana vurmaya başladı.
- Tom ortada bir neden yokken bana vurmaya başlamıştı.

The truth is, there are a lot of reasons why golfers are hitting the ball farther.

Gerçek şu ki, golfçüler topa daha fazla vurarak neden birçok sebebi var.

It took you a while to pick up speed, but now you're really hitting your stride.

Hızını artırman biraz zaman aldı, ama şu an tutabilene aşk olsun.

And the flexible outer layers allow a golfer to control spin when hitting closer to the hole.

ve esnek dış tabakalar bir golfçü deliğe yaklaştığında dönüşü kontrol etmesine izin verir.

Hitting the ball too far means golfers can fly the ball over obstacles designed to make the game difficult.

Topa çok fazla vurmak, golfçülerin oyunu zorlaştırmak için tasarlanmış engellerin üzerinden topu uçurabileceği anlamına gelir.

The United Nations says more than 820 million people around the world are hungry, while at same time, obesity is hitting record levels.

Birleşmiş Milletler, dünya genelinde 820 milyondan fazla insanın aç olduğunu, aynı zamanda obezitenin rekor seviyelere ulaştığını söylüyor.

If I catch you again hitting my cat I am going to fuck you up. I am telling you this is your last chance.

Bir daha seni kedimi döverken görürsem seni rezil edeceğim. Bu sana son uyarım.

- I think Tom is hitting on you.
- I think Tom is coming on to you.
- I think Tom is putting the moves on you.

- Tom sana asılıyor bence.
- Tom sana yürüyor bence.
- Tom sana yazıyor bence.