Translation of "Predator" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Predator" in a sentence and their turkish translations:

Sami was a predator.

Sami bir yırtıcıydı.

Sami is a dangerous predator.

- Sami tehlikeli bir avcıdır.
- Sami tehlikeli bir yırtıcıdır.

Sami was an online predator.

Sami çevrimiçi bir avcıydı.

Predator and prey are evenly matched.

Avcı ve avın şartları eşitleniyor.

There's a predator that hunts túngara frogs

Tungara kurbağalarını avlayan bir yırtıcı var.

The most visible forms of aggression are often seen between prey and predator.

Saldırganlığın en görünür formları genellikle av ve avcı arasında görülür.

The centipede’s main role as a predator is to keep insect populations in check.

Kırkayağın avcı olarak temel görevi böcek popülasyonlarını kontrol altında tutmaktır.

For all its destructive powers, this prickly little predator does serve an important purpose.

Yıkıcı güçlerine rağmen bu asabi küçük yırtıcının önemli bir görevi de var.

With super-powerful jaws and a bite more painful than a snake’s, it’s a predator to be feared.

Çenesi çok güçlüdür ve ısırığı yılandan çok acı verir, korkulacak bir avcıdır.

It is better for an animal to live a comfortable life in a zoo than to be torn apart by a predator in the wild.

Bir hayvanın bir hayvanat bahçesinde rahat bir hayat yaşaması vahşi doğada bir vahşi hayvan tarafından parçalanmasından daha iyidir.