Translation of "Frogs" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Frogs" in a sentence and their turkish translations:

Frogs.

Kurbağalar.

Frogs eat insects.

Kurbağalar böcek yerler.

Frogs eat flies.

Kurbağalar sinek yerler.

Tadpoles become frogs.

Tetarlar kurbağa olurlar.

Frogs are such amazing creatures.

Kurbağalar böyle inanılmaz yaratıklardır.

Frogs are such marvelous creatures.

Kurbağalar böyle muhteşem yaratıklar.

This meadow abounds in frogs.

Bu çayır kurbağa doludur.

Frogs are afraid of snakes.

Kurbağalar yılanlardan korkuyor.

How long do frogs live?

Kurbağalar ne kadar yaşar?

All the little baby frogs crunching.

Tüm bebek kurbağalar çıtırdıyor.

I hear that he eats frogs.

Ben onun kurbağa yediğini duyuyorum.

Where do you catch these frogs?

Bu kaplumbağaları nereden yakaladın?

Can you hear the frogs croaking?

Kurbağaların vırakladığını duyabiliyor musun?

The meadow is full of frogs.

Çayır kurbağa ile doludur.

Temporary forest pools attract water-loving frogs.

Geçici orman havuzları suyu çok seven kurbağaları çeker.

There's a predator that hunts túngara frogs

Tungara kurbağalarını avlayan bir yırtıcı var.

French people eat frogs and are rude!

Fransız halkı kurbağa yer ve kabadır!

This place has more frogs than residents.

Bu yerde, sakinlerden daha fazla kurbağa var.

How do all the children catch frogs?

Bütün çocuklar kurbağaları nasıl yakalar?

Teachers dissect frogs to teach students their anatomy.

Öğretmenler öğrencilere anatomisini öğretmek için kurbağaları keserler.

Dozens of species, hundreds of frogs, all gather to mate.

Düzinelerce türden yüzlerce kurbağa çiftleşmek için bir araya gelir.

Are frogs reptiles? I don't expect them to be mammals.

Kurbağalar sürüngen midir? Onların memeli olduğunu sanmıyorum.

But the frogs' vision is perfectly matched to the fluorescent wavelength.

Fakat kurbağaların görüşü florışı dalga boyuna mükemmel şekilde uyumlanmış durumda.

There used to be a lot of frogs in this pond.

Bu gölette bir sürü kurbağa vardı.

They say there are bright-colored frogs, but I've never seen them.

- Onlar parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar fakat ben onları asla görmedim.
- Parlak renkli kurbağalar olduğunu söylüyorlar ama ben onları hiç görmedim

Some poisonous dart frogs have enough venom in them to kill a human.

Bazı zehirli sarı kurbağalar bir insanı öldürecek kadar zehir barındırır.

Polka-dot tree frogs have an ingenious way to spot each other at night.

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

So frogs spawn or spear fish? [Bear] Food is an important part of any mission.

Kurbağa yumurtası mı, zıpkınla balık avlamak mı? Yiyecek her görevin önemli bir parçasıdır.

Since there are rice paddies near my house, I often hear frogs croaking all night long this time of year.

Evimin yakınında pirinç tarlaları bulunduğundan, sık sık yılın bu zamanı boyunca bütün gece gaklayan kurbağaları duyuyorum.

Two frogs are sitting on the bank, when it starts to rain. One of them says, "Quick, get in the water so we don't get wet."

İki kurbağa dere kenarında otururken yağmur yağmaya başlar. Kurbağalardan biri diğerine şöyle der: "Çabuk suya gir, yoksa ıslanacağız."