Translation of "Prey" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Prey" in a sentence and their turkish translations:

We were prey collectors

biz avı toplayıcıydık

Death seeks its prey.

Ölüm avını kovalar.

And take on larger prey.

Ve daha büyük avlara yeltenebilirler.

Piglets are her preferred prey.

Tercih ettiği av, domuz yavrusu.

Falcons are birds of prey.

- Doğanlar avcı kuşlardır.
- Doğanlar yırtıcı kuşlardır.

Predator and prey are evenly matched.

Avcı ve avın şartları eşitleniyor.

The eagle dived at its prey.

Kartal, avına daldı.

Pirates made unarmed merchant ships prey.

Korsanlar silahsız ticaret gemilerini av yaptı.

Predators always prey on unsuspecting victims.

Avcılar her zaman masum kurbanları avlamaktadır.

Give them the edge over their prey.

...onlara avları üzerinde avantaj sağlar.

This time the ant is not prey

bu sefer karınca av değil

A tiger is a beast of prey.

Kaplan yırtıcı bir hayvandır.

The octopus wrapped itself around its prey.

Ahtapot kendini avının etrafına sardı.

She's fallen prey to a bounty hunter.

- O bir ödül avcısına av oldu.
- O bir kelle avcısına av oldu.

The hawk is a bird of prey.

Doğan avcı bir kuştur.

The eagle is a bird of prey.

- Kartal avcı bir kuştur.
- Kartal yırtıcı bir kuştur.

The falcon is a bird of prey.

- Şahin yırtıcı bir kuştur.
- Şahin alıcı bir kuştur.

Causing them to fall prey to risky behaviors.

ve riskli davranışların kurbanı olmalarına neden oluyor.

But he needs light to see his prey.

Ama avını görmek için ışığa ihtiyacı var.

Too dark, and they can't see their prey.

Çok karanlık olursa avlarını göremezler.

They easily become prey to populists in elections,

Seçimlerde kolaylıkla çoğulcuların yemi oluyorlar.

Sami may have fallen prey to Layla's trap.

Sami, Leyla'nın tuzağına düşmüş olabilir.

Eagles, falcons and hawks are birds of prey.

- Kartallar, doğanlar ve şahinler alıcı kuşlardır.
- Kartallar, doğanlar ve şahinler yırtıcı kuşlardır.
- Kartallar, doğanlar ve şahinler avcı kuşlardır.

Scolopendra subspinipes will prey on anything it can overwhelm.

Scolopendra subspinipes alt edebileceği her şeyi avlar.

She can take down prey ten times her size.

Kendinden on kat büyük avları indirebilir.

Allowing it to pinpoint its prey with deadly accuracy.

Böylece avının yerini ölümcül bir nokta atışıyla belirliyor.

The snake engulfs prey entirely by unhinging his jaw.

Yılan, çenesini yırtarcasına açarak avını tamamen yutar.

- Falcons are birds of prey.
- Falcons are predatory birds.
- A falcon is a predatory bird.
- A falcon is a bird of prey.

- Doğanlar avcı kuşlardır.
- Doğanlar yırtıcı kuşlardır.

I explain they hit their prey sidewards and so on.

Avına yandan darbe vurur falan anlatıyorum.

At last the hyenas chased the lions from their prey.

Sonunda sırtlanlar avdan gelen aslanları kovaladı.

Tigers roam over a very large area to find prey.

Kaplanlar, av bulmak için çok geniş bir alanı dolaşırlar.

And if the prey moves to the right of the dragonfly,

Eğer av yusufçuğun sağına doğru hareket ederse

A vat of digestive fluid that will slowly dissolve its prey.

Avını usulca eritecek sindirim sıvılarıyla dolu bir fıçı.

Predators must evolve ever more sophisticated ways to outwit their prey.

Yırtıcılar, avlarını alt etmenin karmaşık yollarını bulmak için evrimleşmek durumunda.

The lion put an end to his prey with one stroke.

Aslan bir darbede avını sona erdirdi.

Sami was waiting in the darkness and Layla was the prey.

Sami karanlıkta bekliyordu ve Leyla bir avdı.

When a dragonfly sees its prey, it trains its crosshairs on it

Yusufçuk avını gördüğünde avının üzerinde ilgi merkezini eğitir

We're going to take a prey, or what we sometimes call a target.

Bir av ya da hedef dediğimiz bir şey alacağız.

The most visible forms of aggression are often seen between prey and predator.

Saldırganlığın en görünür formları genellikle av ve avcı arasında görülür.

But we are only beginning to understand why. Perhaps it's to lure in prey.

Nedenini daha yeni yeni anlamaya başlıyoruz. Belki de av çekmek içindir.

The cheetah uses a combination of stealth and explosive acceleration to catch its prey.

Çita, avını yakalamak için gizlilik ve patlayıcı hızlandırma kombinasyonunu kullanır.

And experts say this creeping killer may be aggressive, but it does not regard humans as prey.

Agresif olmasına rağmen, uzmanlara göre bu sürüngen katil insanları av olarak görmez.

So much prey makes this an ideal training ground for a young jaguar learning to fend for himself.

Bu kadar çok av olması burayı ideal bir eğitim alanı yapar. Kendi başının çaresine bakmayı öğrenen bir jaguar için mesela.

prey to a disease called the Four. What threatens the presence of any banana on the surface of the

Dünya yüzeyindeki herhangi bir muzun varlığını kesin olarak tehdit eden

But it was during daylight hours doing his job that marine biologist Richard Fitzpatrick fell prey to one angry urchin.

Ama deniz biyoloğu Richard Fitzpatrick öfkeli bir denizkestanesinin saldırısına uğradığında gündüz vakti işini yapıyordu.