Examples of using "Nightmare" in a sentence and their turkish translations:
Ne kâbus!
- Ben bir kabus gördüm.
- Bir kâbus gördüm.
- O bir kabustu.
- Tam bir felaketti.
- O bir kâbustu.
Bir kabus görüyorsun.
Bu bir kâbus.
Bu bir kabustu.
Park yapmak bir kâbustur.
Park etmek bir kâbustu.
Leyla'nın kabusu bitti.
Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.
Sadece bir kabustu.
Ben hiç kabus görmedim.
En kötü kabusun ben olacağım.
Dan, Linda'nın en kötü kabusudur.
Bu bir tür kabus.
Kâbus nihayet bitti.
Ben sadece bir kabus gördüm.
Bir kabustan uyandım.
Bu kabus hiç sona erecek mi?
En kötü kabusum gerçek oldu.
Fadıl'ın kabusu orada bitmedi.
Bu, Fadıl'ın en kötü kabusu.
Fadıl senin en kötü kabusundur.
Leyla'nın kabusu yeni başlıyordu.
Kabusun bittiğini sanıyordum.
Vampirlerle ilgili bir kabus gördüm.
Tom çığlık atarak kabustan uyandı.
Belki bu sadece bir kabustu.
Bir mülteci kampı kabustur.
Dün gece bir kabus gördüm.
Bu her pilotun en kötü kabusudur.
Benim en kötü kâbusum gerçek oluyor.
Leyla'nın ilk buluşması bir kabustu.
Seninle birlikte yaşamak bir kabus olurdu.
Tom'a olan şey bir kâbustu.
Dün akşam korkunç bir kabus gördüm.
O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.
Burası Leyla'nın en kötü kabusunun başladığı yerdir.
Leyla'nın hayalindeki flörtü bir kabusa dönüştü.
Bir rüya gemisi, kabusa yanaştı.
Bu kabus dışı bir şey gibiydi.
Dün gece gerçekten kötü bir kabus gördüm.
Sana kötü kabusunu göstermek için buradayım.
Asya orman kırkayağı, korkutucu bir üne ve yüzyıllar boyu
Birçokları için Amerikan rüyası bir kâbus oldu.
Bu yeri temizlemek bir kâbus olmalı.
Bu kâbus bittiğinde birisi bana bildirsin.
Leyla bu kabustan çıkmanın tek bir yolunu gördü.
Gördüğü kabustan korkmuş bir şekilde aniden uyandı.
Kabusundan kurtulmak için Tom'un birkaç saate ihtiyacı vardı.
Bana hiç kabus görmediğini mi söylüyorsun?
Tom'a dün gece gördüğüm kâbusu anlattım.
- Tom kabusunu yorumlamak için rüya sözlüğüne baktı.
- Tom kabusunu yorumlamak için bir rüya tabiri kitabına baktı.
Benim küçük erkek kardeşim o gece bir kâbus gördüğünü söyledi.
Tom uzun zamandır kabus görmediğini söylüyor.
Testere pullu engerek bence tam bir kâbus.
Tom'un gezisi onun pasaportu ve kredi kartları çalındığında bir kabusa döndü.