Translation of "Nightmare" in Turkish

0.028 sec.

Examples of using "Nightmare" in a sentence and their turkish translations:

What a nightmare!

Ne kâbus!

I had a nightmare.

- Ben bir kabus gördüm.
- Bir kâbus gördüm.

It was a nightmare.

- O bir kabustu.
- Tam bir felaketti.
- O bir kâbustu.

You're having a nightmare.

Bir kabus görüyorsun.

This is a nightmare.

Bu bir kâbus.

It's been a nightmare.

Bu bir kabustu.

Parking is a nightmare.

Park yapmak bir kâbustur.

Parking was a nightmare.

Park etmek bir kâbustu.

Layla's nightmare was over.

Leyla'nın kabusu bitti.

- Layla's nightmare was only just beginning.
- Layla's nightmare was only beginning.

Leyla'nın kabusu daha yeni başlıyordu.

It was only a nightmare.

Sadece bir kabustu.

I've never had a nightmare.

Ben hiç kabus görmedim.

I'll be your worst nightmare.

En kötü kabusun ben olacağım.

Dan is Linda's worst nightmare.

Dan, Linda'nın en kötü kabusudur.

It's just like a nightmare.

Bu bir tür kabus.

The nightmare is finally over.

Kâbus nihayet bitti.

I just had a nightmare.

Ben sadece bir kabus gördüm.

I woke from a nightmare.

Bir kabustan uyandım.

Will this nightmare ever end?

Bu kabus hiç sona erecek mi?

My worst nightmare came true.

En kötü kabusum gerçek oldu.

Fadil's nightmare didn't end there.

Fadıl'ın kabusu orada bitmedi.

This is Fadil's worst nightmare.

Bu, Fadıl'ın en kötü kabusu.

Fadil is your worst nightmare.

Fadıl senin en kötü kabusundur.

Layla's nightmare was just beginning.

Leyla'nın kabusu yeni başlıyordu.

- I thought the nightmare was over.
- I thought that the nightmare was over.

Kabusun bittiğini sanıyordum.

I had a nightmare about vampires.

Vampirlerle ilgili bir kabus gördüm.

Tom woke from his nightmare, screaming.

Tom çığlık atarak kabustan uyandı.

Maybe it was just a nightmare.

Belki bu sadece bir kabustu.

A refugee camp is a nightmare.

Bir mülteci kampı kabustur.

I had a nightmare last night.

Dün gece bir kabus gördüm.

This is every pilot's worst nightmare.

Bu her pilotun en kötü kabusudur.

My worst nightmare is coming true.

Benim en kötü kâbusum gerçek oluyor.

Layla's first date was a nightmare.

Leyla'nın ilk buluşması bir kabustu.

Living with you would be a nightmare.

Seninle birlikte yaşamak bir kabus olurdu.

What happened to Tom was a nightmare.

Tom'a olan şey bir kâbustu.

Yesterday evening I had a terrible nightmare.

Dün akşam korkunç bir kabus gördüm.

Driving through that snowstorm was a nightmare.

O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.

This is where Layla's worst nightmare began.

Burası Leyla'nın en kötü kabusunun başladığı yerdir.

Layla's dream date turned into a nightmare.

Leyla'nın hayalindeki flörtü bir kabusa dönüştü.

A ship of dreams landed in a nightmare.

Bir rüya gemisi, kabusa yanaştı.

It was like something out of a nightmare.

Bu kabus dışı bir şey gibiydi.

I had a really bad nightmare last night.

Dün gece gerçekten kötü bir kabus gördüm.

I'm here to show you your worst nightmare.

Sana kötü kabusunu göstermek için buradayım.

The Asian forest centipede is a creature of nightmare

Asya orman kırkayağı, korkutucu bir üne ve yüzyıllar boyu

For many, the American dream has become a nightmare.

Birçokları için Amerikan rüyası bir kâbus oldu.

It must be a nightmare to clean this place.

Bu yeri temizlemek bir kâbus olmalı.

Someone let me know when this nightmare is over.

Bu kâbus bittiğinde birisi bana bildirsin.

Layla saw only one way out of this nightmare.

Leyla bu kabustan çıkmanın tek bir yolunu gördü.

She woke up suddenly, startled by her terrible nightmare!

Gördüğü kabustan korkmuş bir şekilde aniden uyandı.

Tom needed a few hours to recover from his nightmare.

Kabusundan kurtulmak için Tom'un birkaç saate ihtiyacı vardı.

Are you telling me that you've never had a nightmare?

Bana hiç kabus görmediğini mi söylüyorsun?

I told Tom about the nightmare I had last night.

Tom'a dün gece gördüğüm kâbusu anlattım.

Tom consulted a dream dictionary in order to interpret his nightmare.

- Tom kabusunu yorumlamak için rüya sözlüğüne baktı.
- Tom kabusunu yorumlamak için bir rüya tabiri kitabına baktı.

My younger brother said that he'd had a nightmare that night.

Benim küçük erkek kardeşim o gece bir kâbus gördüğünü söyledi.

Tom says he hasn't had a nightmare in a long time.

Tom uzun zamandır kabus görmediğini söylüyor.

I would sum up the saw-scale viper as a complete nightmare.

Testere pullu engerek bence tam bir kâbus.

Tom's trip turned into a nightmare when his passport and credit cards were stolen.

Tom'un gezisi onun pasaportu ve kredi kartları çalındığında bir kabusa döndü.