Translation of "Having" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Having" in a sentence and their turkish translations:

- We are having dinner.
- We're having dinner.

Akşam yemeği yiyoruz.

- We are having breakfast.
- We're having breakfast.

- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- Biz kahvaltı ediyoruz.

- We are having lunch.
- We're having lunch.

- Öğle yemeği yiyoruz.
- Biz öğle yemeği yiyoruz.

- She's having an affair.
- He's having an affair.

O bir ilişki yaşıyor.

- I'm having fun.
- I'm having a good time.

Ben eğleniyorum.

- We're having a barbie.
- We're having a barbecue.

Bir barbekü yapıyoruz.

We're having fun.

Eğleniyoruz.

They're having fun.

Onlar eğleniyorlar.

We're having company.

Ziyaretçisi oluyoruz.

Everyone's having fun.

Herkes eğleniyor.

I'm having difficulties.

Ben güçlük çekiyorum.

I'm having dinner.

Ben akşam yemeği yiyorum.

- We are having a meeting.
- We're having a meeting.

Bir toplantı yapıyoruz.

- You guys having fun?
- Are you guys having fun?

Siz çocuklar eğleniyor musunuz?

- I am having a nap.
- I'm having a kip.

- Ben uyuyorum.
- Ben şekerleme yapıyorum.

We're having the same problems that Tom is having.

Tom'un yaşadığı aynı sorunları yaşıyoruz.

- Thanks for having us.
- Thank you for having us.

Bizi ağırladığınız için teşekkürler.

- Tom is having fun.
- Tom's having a good time.
- Tom is having a good time.

Tom iyi vakit geçiriyor.

- She is having coffee now.
- He is having coffee now.

O şimdi kahve içiyor.

- Is everybody having a good time?
- Is everyone having fun?

Herkes iyi zaman geçiriyor mu?

- I'm having a rough week.
- I'm having a hard week.

Zor bir hafta geçiriyorum.

- Tom's not having much luck.
- Tom isn't having much luck.

Tom'un çok şansı yok.

"What are you having?" "I'm having a chocolate ice cream."

"Ne yiyorsun?" "Ben bir çikolatalı dondurma yiyorum."

- Tom is having the same problems Mary is having.
- Tom is having the same problems Mary is.

Tom, Mary'nin yaşadığı aynı sorunları yaşıyor.

While you're having them.

geçiş yapacaksınız.

Not having had children.

Çocuk sahibi olmamak.

He is having lunch.

O öğle yemeği yiyor.

They are having dinner.

Onlar akşam yemeği yiyorlar.

Tom is having dinner.

Tom akşam yemeği yiyor.

He is having dinner.

O yemek yiyor.

We're having some problem.

Biz biraz sorun yaşıyoruz.

We're having a conference.

Biz bir konferans veriyoruz.

Tom was having fun.

Tom eğleniyordu.

We're having steak tonight.

Bu gece biftek yiyoruz.

Now I'm having fun.

Şimdi eğleniyorum.

She is having dinner.

O, akşam yemeğini yiyor.

She's having suicidal thoughts.

O, intihar düşünceleri taşıyor.

I'm having problems again.

Tekrar sorunlar yaşıyorum.

They're having a meeting.

Onlar toplantı yapıyorlar.

We're having fun, right?

Eğleniyoruz, değil mi?

We're all having lunch.

Hepimiz öğle yemeği yiyoruz.

I was having fun.

Eğleniyordum.

He's having dinner now.

O şimdi akşam yemeği yiyor.

I'm just having fun.

Sadece eğleniyorum.

I'm having trouble sleeping.

Uyku sorunu yaşıyorum.

Are you having fun?

Sen eğleniyor musun?

He was having fun.

O eğleniyordu.

You're having a nightmare.

Bir kabus görüyorsun.

We're having problems here.

Biz burada sorunlar yaşıyoruz.

I'm having a blast.

- Ben eğleniyorum.
- Ben harika zaman geçiriyorum.

I wasn't having fun.

Ben eğlenmiyordum.

I was having lunch.

Ben öğle yemeği yiyordum.

Tom is having fun.

Tom eğleniyor.

Isn't Tom having breakfast?

Tom kahvaltı etmiyor mu?

We were having lunch.

Biz öğle yemeği yiyorduk.

We're having engine problems.

Biz motor sorunları yaşıyoruz.

I'm having trouble breathing.

Nefes almada sorun yaşıyorum.

I keep having nightmares.

Kâbuslar görmeyi sürdürüyorum.

I'm having some cheese.

Biraz peynir yiyorum.

Are you having dinner?

Akşam yemeği yiyor musun?

Tom is having lunch.

Tom öğle yemeği yiyor.

What are you having?

Ne alıyorsun?

Are you having problems?

Problemler yaşıyor musun?

We're having lunch here.

Biz burada öğle yemeği yiyoruz.

Thanks for having me.

Beni ağırladığınız için teşekkürler.

We're still having fun.

Biz hâlâ eğleniyoruz.

He's having an affair.

O bir ilişki yaşıyor.

I'm having a baby.

Bir çocuk sahibi olacağım.

I'm having trouble focusing.

Odaklanmakta zorlanıyorum.

Aren't you having fun?

Eğlenmiyor musun?

Layla was having breakfast.

Leyla kahvaltı ediyordu.

Is everyone having fun?

Herkes eğleniyor mu?

Tom isn't having fun.

Tom eğlenmiyor.

I'm having a crisis.

- Krizdeyim.
- Kriz geçiriyorum.

- We are having a good time.
- We're having a good time.

- Biz iyi vakit geçiriyoruz.
- Biz eğleniyoruz.

- Everybody's having a good time.
- Everybody is having a good time.

- Herkes iyi vakit geçiriyor.
- Herkes eğleniyor.

- I'm having a good time.
- I am having a good time.

İyi zaman geçiriyorum.

- Sounds like you're having fun.
- It sounds like you're having fun.

Sen eğleniyorsun gibi görünüyor.

- Everybody's having a good time.
- Everyone is having a good time.

Herkes iyi vakit geçiriyor.

- Tom's having a good time.
- Tom is having a good time.

Tom iyi zaman geçiriyor.

- We are having a good time.
- We're having a great time.

Harika vakit geçiriyoruz.

- We are having a mild winter.
- We're having a mild winter.

- Biz ılıman bir kış geçiriyoruz.
- Hafif bir kış yaşıyoruz.
- Bu yıl yumuşak bir kış geçirdik.

- Tom is having a hard time.
- Tom is having a tough time.

Tom zor bir zaman geçiriyor.

- Tom is having his operation tomorrow.
- Tom is having an operation tomorrow.

Tom yarın ameliyat oluyor.

- They seem to be having fun.
- They look like they're having fun.

Onlar eğleniyor gibi görünüyor.

- It seems that everyone's having fun.
- It seems that everybody's having fun.

Görünüşe göre herkes eğleniyor.

I hope you're having fun.

İnşallah eğleniyorsun.

My roommate's having a party.

Oda arkadaşım bir parti veriyor.