Examples of using "Mountaineering" in a sentence and their turkish translations:
Tom dağcılıkla ilgileniyor.
Tırmanmayı çok severim.
Cesur genç insanlar dağcılığı seviyorlar.
Dağcılığa ilgi duyuyor.
Dağcılık insana sabır ve hoşgörüyü öğretebilir.
Bu tehlikelere rağmen dağcılık çok popülerdir.
Bu bölgede yaşayan Sherpa'lar dağcılıkla uğraşmaya devam ediyorlar...
Bir uzmana göre, ne dağcılık ne de kayakçılık tehlikelidir.
O, dağcılıktan hoşlanır ve Japonya'nın dağlarını oldukça iyi bilir.