Translation of "Interested" in Turkish

- Tom's interested.
- Tom is interested.

Tom ilgili.

- I'm interested.
- I am interested.

Ben ilgiliyim.

- Tom looked interested.
- Tom seemed interested.

Tom ilgili görünüyordu.

They're interested.

Onlar ilgili.

We're interested.

Biz ilgiliyiz.

Everyone's interested.

Herkes ilgileniyor.

- I am not interested.
- I'm not interested.

İlgilenmiyorum.

- Tom isn't interested.
- Tom is not interested.

Tom ilgilenmiyor.

- We are very interested.
- We're very interested.

Biz çok ilgiliyiz.

- No one cares.
- Nobody cares.
- No one is interested.
- Nobody is interested.
- Nobody's interested.
- No one's interested.

Hiç kimse umursamıyor.

- He's interested in you.
- She's interested in you.

O seninle ilgileniyor.

- He's interested in math.
- He's interested in mathematics.

O, matematikle ilgileniyor.

- I'm interested in this.
- I'm interested in it.

- Buna ilgim var.
- Buna ilgiliyim.

- Tom might be interested.
- Tom may be interested.

Tom ilgilenebilir.

- Tom said he was interested.
- Tom said he's interested.
- Tom said that he was interested.
- Tom said that he's interested.

Tom ilgilendiğini söyledi.

Tom acted interested.

Tom ilgili davrandı.

They were interested.

Onlar ilgiliydi.

Tom was interested.

Tom ilgilendi.

It interested me.

O beni ilgilendirdi.

She's not interested.

O ilgilenmiyor.

Yeah, I'm interested.

Evet, ben ilgileniyorum.

He wasn't interested.

O ilgili değildi.

Nobody was interested.

Kimse ilgilenmedi.

I'm extremely interested.

Ben son derece ilgiliyim.

Tom looks interested.

Tom ilgili görünüyor.

Tom seems interested.

Tom ilgili görünüyor.

Tom wasn't interested.

Tom ilgilenmiyordu.

We're not interested.

Biz ilgilenmiyoruz.

Is Tom interested?

Tom ilgileniyor mu?

Are you interested?

İlgileniyor musunuz?

Aren't you interested?

- Sen ilgili değil misin?
- İlgili değil misiniz?

I am interested.

Her zaman hazırım.

Tom seemed interested.

Tom ilgili görünüyordu.

I was interested.

Ben ilgiliydim.

You seemed interested.

İlgili görünüyordun.

You looked interested.

İlgili görünüyordun.

You look interested.

Sen ilgili görünüyorsun.

Sami was interested.

- Sami ilgilendi.
- Sami ilgiliydi.

Tom became interested.

Tom ilgili oldu.

I'm definitely interested.

Kesinlikle ilgileniyorum.

- I am interested in music.
- I'm interested in music.

- Ben müzikle ilgilenirim.
- Müziğe ilgi duyuyorum.

- I am interested in sports.
- I'm interested in sports.

Sporla ilgileniyorum.

- I am interested in swimming.
- I'm interested in swimming.

Yüzme ile ilgileniyorum.

- We know you're interested.
- We know that you're interested.

Senin ilgilendiğini biliyoruz.

- Tom knows we're interested.
- Tom knows that we're interested.

Tom bizim ilgilendiğimizi biliyor.

- Tom should've been interested.
- Tom should have been interested.

Tom ilgilenmeliydi.

- I know you're interested.
- I know that you're interested.

İlgilendiğini biliyorum.

- I am interested in computers.
- I'm interested in computers.

Bilgisayarlara ilgi duyuyorum.

- Tom is interested in mathematics.
- Tom is interested in math.
- Tom is interested in maths.

Tom matematikle ilgileniyor.

- Tom is interested in mathematics.
- Tom is interested in math.

Tom matematikle ilgileniyor.

- Is she interested in me?
- Is he interested in me?

O benimle ilgileniyor mu?

- Tom says he's not interested.
- Tom says he isn't interested.

Tom ilgilenmediğini söylüyor.

- Tom is interested in music.
- Tom became interested in music.

Tom müzikle ilgileniyor.

- Tom says Mary wasn't interested.
- Tom says Mary isn't interested.

Tom Mary'nin ilgilenmediğini söylüyor.

- Tom says Mary was interested.
- Tom says Mary is interested.

Tom Mary'nin ilgili olduğunu söylüyor.

- Tom seemed to be very interested.
- Tom seemed very interested.

Tom çok ilgili görünüyordu.

- I'm not at all interested.
- I'm not interested at all.

Ben hiç ilgilenmiyorum.

- I am not interested in sports.
- I am not interested in sport.
- I'm not interested in sports.

Ben sporla ilgilenmiyorum.

She didn't seem interested.

O, ilgili görünmüyordu.

He's interested in you.

O seninle ilgileniyor.

Are you still interested?

Hâlâ ilgileniyor musunuz?

Is he still interested?

O hâlâ ilgileniyor mu?

Is she still interested?

O hâlâ ilgileniyor mu?

They're interested in swimming.

Onlar yüzme ile ilgililer.

Tom didn't seem interested.

Tom ilgili görünmüyordu.

Tom looked quite interested.

Tom oldukça ilgili görünüyordu.

Is Tom still interested?

Tom hâlâ ilgileniyor mu?

Tom was momentarily interested.

Tom kısa bir süre ilgilenmişti.

I really am interested.

Gerçekten ilgileniyorum.

I'm interested in French.

Fransızcaya ilgi duyuyorum.

I'm just not interested.

Sadece ilgilenmiyorum.

Sorry, I'm not interested.

Üzgünüm, ilgilenmiyorum.

Tom looks genuinely interested.

Tom gerçekten ilgili görünüyor.

Clearly you're not interested.

Açıkçası ilgilenmiyorsunuz.

Look, I'm not interested.

Bak, ilgilenmiyorum.

She's interested in fashion.

- O, modayla ilgileniyor.
- O, modayla ilgilidir.

I wasn't really interested.

Ben gerçekten ilgilenmiyordum.

Tom simply wasn't interested.

Tom sadece ilgili değildi.

Tom seems mildly interested.

Tom biraz ilgili görünüyor.

What kept you interested?

İlgini kaybetmemene ne sebep oldu?

Tom was very interested.

Tom çok ilgiliydi.

Tom won't be interested.

Tom'un ilgisini çekmeyecek.

I'm not very interested.

- Ben çok ilgili değilim.
- Ben çok ilgilenmiyorum.

Tom doesn't seem interested.

Tom ilgili görünmüyor.

You won't be interested.

İlgini çekmeyecektir.

Tom isn't interested either.

Tom da ilgilenmiyor.

Why aren't you interested?

- Neden ilgilenmiyorsun?
- Neden ilgilenmiyorsunuz?

Tom wasn't too interested.

Tom fazla ilgili değildi.

Why are you interested?

Neden ilgileniyorsun?

I'm interested in bouldering.

Ben boulderingle ilgileniyorum.

The students seem interested.

Öğrenciler ilgilenmiş görünüyorlar.

Obviously, Tom isn't interested.

Belli ki Tom ilgilenmiyor.

You know you're interested.

İlginç olduğunu biliyorsun.