Examples of using "Spite" in a sentence and their turkish translations:
Kendime rağmen kahkaha attım.
Her şeye rağmen o geldi.
O onu inadına yaptı.
- Fırtınaya rağmen dışarı çıktı.
- Fırtınaya rağmen o dışarıya çıktı.
Ama "Çirkin Betty"nin başarısına karşın,
Yağmura rağmen başladı.
O, fırtınaya rağmen yola çıktı.
Hâkim istemeden güldü.
Başkan kendine rağmen güldü.
O, kötü havaya rağmen geldi.
Tüm zorluklara rağmen başardı.
- Tom onu inadına yapıyor.
- Tom onu nispet için yapıyor.
Bunu sana rağmen yapıyorum.
Onu sana rağmen yapıyorum.
Yoksulluğa rağmen mutluyum.
Onlar yağmura rağmen geldiler.
- Bunu inadına mı yaptın?
- Bunu nispet olsun diye mi yaptın?
Tom onu nispet için mi yaptı?
Her şeye rağmen Tom mutlu.
O hatasına rağmen mutlu hissediyor.
Yağmura rağmen golf oynadık.
Yağmura rağmen dışarı çıktı.
O, elinde olmadan biraz ürperdi.
Sağanak yağmura rağmen başladılar.
Ben onun hatalarına rağmen, ona hayranım.
Yağmura rağmen, dışarı çıktım.
Fırtınaya rağmen dışarı çıktı.
Fırtınaya rağmen o dışarıya çıktı.
Büyük çabalarına rağmen başarısız oldu.
Yağmura rağmen dışarı çıktım.
Biz yağmura rağmen dışarı çıktık.
Emirlerime rağmen gelmediler.
Şiddetli kara rağmen o geldi.
Şişman olmasına rağmen güzeldi.
O, hastalığına rağmen toplantıya katıldı.
Tom, kötü hava koşullarına rağmen geldi.
Yağmura rağmen tatilimizden zevk aldık.
Yağmura rağmen zamanında vardı.
Tüm servetine rağmen mutlu değildi.
O, hastalığına rağmen çalışmaya gitti.
Mary hastalığına rağmen çalışmaya devam etti.
Şiddetli yağmura rağmen dışarı çıktı.
Her şeye rağmen, sanırım bu fena değil.
Yağmura rağmen pikniğe gittik.
Tom bütün güçlüklere rağmen onu yaptı.
Tom yaşına rağmen emekli olmayı reddediyor.
Uyarımıza rağmen balık tutmaya giderdi.
Kız kardeşim itirazlarıma rağmen onunla evlendi.
Tom fırtınaya rağmen zamanında geldi.
Ne sıklıkta inadına şeyler yaparsınız?
Kasırgaya rağmen gemi limana ulaştı.
Birçok engellere rağmen işi yaptı.
Elimde olmadan gözyaşlarına boğuldum.
Bu tehlikelere rağmen dağcılık çok popülerdir.
Tüm sıkıntılara rağmen katlandık.
etmemesinden değil buralarda hâlâ acıların bulunmasından dolayıydı.
Hastalığına rağmen kız okula gitti.
Çocuklar yağmura rağmen okula gitti.
Yağmura rağmen oyun iptal edilmedi.
İlginç yerleri ziyaret ettim ve elimde olmadan güldüm.
Yüksek gürültüye rağmen konuşmaya devam etti.
Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.
O yaşına rağmen sağlıklı.
Yoğun trafiğe rağmen zamanında vardık.
Dil zorluğuna rağmen biz kısa sürede arkadaş olduk.
Bütün çabalarına rağmen sınavda başarısız oldu.
Tebriklerimize rağmen, o kaşlarını çattı ve uzaklaştı.
Kendimi gülmekten alamadım.
Meşgul olmasına rağmen beni görmeye geldi.
Ders sırasında elinde olmadan uyuyakaldı.
Tom kötü havaya rağmen gitmeyi planlıyor.
O, çabalarına rağmen işinde başarısız oldu.
Tom düşük maaşa rağmen işi kabul etti.
Kötü havaya rağmen gitmeyi düşünüyor.
Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.
Sağnak yağmura rağmen, o dışarı çıkmaya karar verdi.
Çeşitli farklarına rağmen Joan ve Ann arkadaşlar.
Annem kötü sağlığına rağmen her zaman çok neşeli.
Hakaret edilmesine rağmen öfkesini tutmayı başardı.
Kar fırtınasına rağmen o, okula zamanında vardı.
Tavsiyeme rağmen o, fikrini değiştirmeyecek.
Bütün başarılarına rağmen oldukça alçakgönüllü bir adamdır.
Birçok hatalarına rağmen onu sevmekten kendimi alamıyorum.
Her şeye rağmen ondan güvenini tazeleyici sözler bekliyordu.
Tom doktorunun tavsiyesine rağmen içmeye devam etti.