Examples of using "Microwave" in a sentence and their turkish translations:
Mikrodalgayı temizleyin.
- Bunu mikrodalgada ne kadar pişirmem lazım?
- Mikrodalgada ne kadar tutayım bunu?
Tom bir mikrodalga fırına sahip değil.
Mikrodalga fırınım yok.
Erkek arkadaşım mikrodalga kullanmayı reddediyor.
Bazı insanlar mikrodalga fırınların güvenli olmadığını düşünüyor.
Tom kaseyi mikrodalganın içine koydu.
Lütfen bunu mikrodalga fırına koy.
Lütfen bunu mikrodalga fırına koy.
Tom, kaseyi mikrodalgaya koy.
Mary oyuncak bebeğini mikrodalgaya koydu.
çünkü su mikrodalgada hızla ısınacaktır.
Yemek soğuksa, mikrodalgaya koyun.
Tom mikrodalgada bir börek ısıtıyor.
Mikrodalga fırının nasıl kullanıldığını hiç öğrenmedim.
İşte bu mikrodalga fırının tasarlanmasındaki temel prensiptir.
Yeni bir mikro dalga fırın almamızın zamanı geldi de geçti.
Dün yeni bir mikrodalga fırında biraz lezzetli balık hazırladık.
Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir!
Tom mikrodalgada bir parça dünkü pizzadan ısıtıyor.
Tamirci bile mikrodalgada neyin yanlış gittiğini çözemedi.
Tom Mary'nin bir yumurtayı mikrodalga fırında nasıl pişireceğini kendisine öğretmesini istedi.
Tom kaseyi mikrodalgaya koydu ve pişirmeyi başlatmak için düğmeye bastı.
Yılın moda kelimesi "dijital": dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.
Tom, Mary'nin mikrodalga fırınını tamir etmeye çalışırken büyük bir kapasitöre tornavida ile dokunduğu için öldü.