Translation of "Boyfriend" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Boyfriend" in a sentence and their turkish translations:

- He's not my boyfriend.
- He's not my boyfriend!

O benim erkek arkadaşım değil.

That's her boyfriend.

O onun erkek arkadaşı.

I'm Mary's boyfriend.

Ben Mary'nin erkek arkadaşıyım.

I'm your boyfriend.

Erkek arkadaşınım.

Where's your boyfriend?

Erkek arkadaşın nerede?

Who's your boyfriend?

Senin erkek arkadaşın kim?

- Her boyfriend is an idiot.
- His boyfriend is an idiot.

Onun erkek arkadaşı aptal.

Her boyfriend is Turkish.

Erkek arkadaşı Türk.

Wasn't he your boyfriend?

O senin erkek arkadaşın değil miydi?

Don't tell my boyfriend.

Erkek arkadaşıma söyleme.

Is Tom your boyfriend?

Tom senin erkek arkadaşın mı?

I'm not Mary's boyfriend.

Ben Mary'nin erkek arkadaşı değilim.

I'm not your boyfriend.

Senin erkek arkadaşın değilim.

I hate Mary's boyfriend.

Maria'nın erkek arkadaşından nefret ediyorum.

Your boyfriend looks cute.

Senin erkek arkadaşın sevimli görünüyor.

He's not your boyfriend?

O senin erkek arkadaşın değil mi?

You're the perfect boyfriend.

Sen mükemmel bir erkek arkadaşsın.

My boyfriend is stupid.

Benim erkek arkadaşım aptaldır.

My boyfriend is possessive.

Erkek arkadaşım kıskanç ve kontrolcü.

She texted her boyfriend.

O, erkek arkadaşına mesaj attı.

Tom is your boyfriend?

Tom erkek arkadaşın mı?

Wasn't Tom your boyfriend?

Tom senin erkek arkadaşın değil miydi?

My boyfriend was crying.

Erkek arkadaşım ağlıyordu.

Tom is my boyfriend.

- Tom benim erkek arkadaşım.
- Tom benim sevgilim.

She stole my boyfriend!

O benim erkek arkadaşımı çaldı!

Tom isn't my boyfriend.

Tom benim erkek arkadaşım değil.

Is that your boyfriend?

O senin erkek arkadaşın mı?

You need a boyfriend.

Bir erkek arkadaşa ihtiyacın var.

Tom was my boyfriend.

Tom benim erkek arkadaşımdı.

My boyfriend is crying.

Sevgilim ağlıyor.

I have a boyfriend.

Bir erkek arkadaşım var.

She loves her boyfriend.

O erkek arkadaşını seviyor.

My boyfriend doesn't know.

Sevgilim bilmiyor.

I want a boyfriend.

Bir erkek arkadaş istiyorum.

My boyfriend seems serious.

Benim erkek arkadaşım ciddi görünüyor.

Tom is Mary's boyfriend.

Tom, Mary'nin erkek arkadaşıdır.

Tom isn't Mary's boyfriend.

Tom Mary'nin erkek arkadaşı değil.

Is your boyfriend here?

Erkek arkadaşın burada mı?

Tom wasn't my boyfriend.

Tom benim erkek arkadaşım değildi.

Tom wasn't Mary's boyfriend.

Tom Mary'nin erkek arkadaşı değildi.

My boyfriend is useless.

Erkek arkadaşım işe yaramazın teki.

I know her boyfriend.

- Erkek arkadaşını tanıyorum.
- Onun erkek arkadaşını tanıyorum.

- Tom isn't my boyfriend anymore.
- Tom is no longer my boyfriend.

Tom artık benim erkek arkadaşım değil.

- My boyfriend is not a loser.
- My boyfriend isn't a loser.

Erkek arkadaşım kaybeden değildir.

Tom was my first boyfriend.

Tom benim ilk erkek arkadaşımdı.

I'm waiting for my boyfriend.

Erkek arkadaşımı bekliyorum.

He was my first boyfriend.

O benim ilk erkek arkadaşımdı.

Does she have a boyfriend?

Onun bir erkek arkadaşı var mı?

Am I still your boyfriend?

Ben hâlâ senin erkek arkadaşın mıyım?

I really miss my boyfriend.

Erkek arkadaşımı gerçekten özlüyorum.

I'm your boyfriend, aren't I?

Senin erkek arkadaşınım, değil mi?

Mary's packed her boyfriend in.

Mary, erkek arkadaşını başından attı.

Mary has a secret boyfriend.

Mary'nin gizli bir erkek arkadaşı var.

She's found herself a boyfriend.

O kendine bir erkek arkadaş buldu.

Do you have a boyfriend?

Erkek arkadaşın var mı?

My boyfriend lied to me.

Erkek arkadaşım bana yalan söyledi.

She lives with her boyfriend.

O erkek arkadaşıyla yaşıyor.

I'm shopping for my boyfriend.

Erkek arkadaşım için alışveriş yapıyorum.

My boyfriend doesn't love me.

Erkek arkadaşım beni sevmiyor.

She has a serious boyfriend.

Onun ciddi bir erkek arkadaşı var.

Tom is Mary's new boyfriend.

- Tom, Mary'nin yeni erkek arkadaşıdır.
- Mary'nin yeni erkek arkadaşı Tom'dur.

She has a new boyfriend.

Onun yeni bir erkek arkadaşı var.

Her boyfriend was there, too.

Sevgilisi de oradaydı.

I met my boyfriend there.

Orada erkek arkadaşımla buluştum.

Are you texting your boyfriend?

Erkek arkadaşınla mesajlaşıyor musun?

Tom was Mary's first boyfriend.

Tom Mary'nin ilk erkek arkadaşıydı.

My boyfriend is so photogenic!

Erkek arkadaşım öyle fotojenik ki!

She's never had a boyfriend.

Bir erkek arkadaşı olmadı.

She has a rich boyfriend.

Onun zengin bir erkek arkadaşı var.

My boyfriend is a journalist.

Benim erkek arkadaşım bir gazetecidir.

I've only had one boyfriend.

Sadece bir erkek arkadaşım oldu.

Her boyfriend was not supportive.

Erkek arkadaşı destekleyici değildi.

Mary already has a boyfriend.

Mary'nin zaten bir erkek arkadaşı var.

Tom's daughter's boyfriend is Canadian.

Tom'un kızının erkek arkadaşı Kanadalı.

Tom isn't Mary's boyfriend anymore.

Tom artık Mary'nin erkek arkadaşı değil.

Tom is Mary's current boyfriend.

Tom Mary'nin şimdiki erkek arkadaşıdır.

Your boyfriend is really handsome.

Senin erkek arkadaşın gerçekten yakışıklı.

I don't have a boyfriend.

Bir erkek arkadaşım yok.

I don't want a boyfriend.

Bir erkek arkadaş istemiyorum.

She doesn't love her boyfriend.

O, erkek arkadaşını sevmez.

Mary doesn't have a boyfriend.

Mary'nin bir erkek arkadaşı yok.

Mary has a new boyfriend.

Mary'nin yeni bir erkek arkadaşı var.

Tom is my ex-boyfriend.

Tom benim eski erkek arkadaşım.

Her new boyfriend is black.

Onun yeni erkek arkadaşı siyahtır.

Mary has a cute boyfriend.

Mary'nin sevimli bir erkek arkadaşı var.

I love my bisexual boyfriend!

Biseksüel erkek arkadaşımı seviyorum!

I work with her boyfriend.

Onun erkek arkadaşıyla çalışıyorum.