Examples of using "Malnutrition" in a sentence and their turkish translations:
Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.
Yarım milyon çocuk Nijer'de hâlâ yetersiz beslenme ile karşı karşıyadır.
Herhangi birimiz yetersiz beslenmeye maruz kalabilir ve bunu bilmeyebilir.
Kötü beslenme veya başka bir şeyle alakalı bir ifade değil.
Herhangi birimiz bunu bilmeden yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!
Yetersiz beslenme, yeterli miktarda yiyecek almama anlamına gelen yaygın bir yanlış kavramadır.
Herhangi birimiz bunun farkında olmadan yetersiz beslenmeye maruz kalabilir!
Kötü beslenme bir kişinin diyetinde çok az ya da çok besin içerdiği zaman oluşur.
5 yaşından önce ölen çocukların üçte biri yetersiz beslenmeden ölüyor.
Asya'da, başta kıtanın güney bölümündekiler olmak üzere 500 milyondan fazla insan yetersiz beslenmeden muzdariptir.