Translation of "Penalty" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Penalty" in a sentence and their turkish translations:

The penalty is death.

Ceza ölümdür.

The penalty was missed.

Penaltı kaçırılmıştı.

- I'm against the death penalty.
- I am against the death penalty.

- Ben idam cezasına karşıyım.
- Ölüm cezasına karşıyım.

We should abolish the death penalty.

Ölüm cezasını kaldırmalıyız.

His crime deserves the death penalty.

Onun suçu ölüm cezasını hak ediyor.

We must abolish the death penalty.

- Ölüm cezasını iptal etmeliyiz.
- Ölüm cezasını kaldırmalıyız

The death penalty should be abolished.

Ölüm cezası kaldırılmalıdır.

His crime deserved the death penalty.

- Onun suçu ölüm cezasını hak etti.
- İşlediği suç ölüm cezasına layıktı.

He advocated abolishing the death penalty.

O, ölüm cezasının kaldırılmasını savundu.

- Do you support or oppose the death penalty?
- Are you for or against the death penalty?

Ölüm cezasını destekler misin yoksa karşı mı çıkarsın?

The death penalty is final and irreversible.

Ölüm cezası nihai ve geri döndürülemez.

Tom should be given the death penalty.

Tom'a ölüm cezası verilmeli.

What's your stand on the death penalty?

Ölüm cezası konusundaki duruşunuz nedir?

- I thought the death penalty should be abolished.
- I thought that the death penalty should be abolished.

Ölüm cezasının kaldırılmasını düşündüm.

- Tom believes that the death penalty should be abolished.
- Tom believes the death penalty should be abolished.

Tom ölüm cezasının kaldırılması gerektiğine inanıyor.

We should do away with the death penalty.

Ölüm cezasını yürürlükten kaldırmalıyız.

The man is liable to the death penalty.

Adam ölüm cezasına karşı duyarlı.

The European Union has eliminated the death penalty.

Avrupa birliği ölüm cezasını kaldırmıştır.

The European Union has abolished the death penalty.

Avrupa Birliği ölüm cezasını kaldırdı.

Death penalty has been restored in this country.

Ölüm cezası bu ülkeye geri getirildi.

Are you for or against the death penalty?

Ölüm cezasına karşı mısın?

I am in favor of the death penalty.

Ölüm cezasından yanayım.

Sami is facing the death penalty this time.

- Sami bu sefer ölüm cezasıyla karşı karşıya.
- Sami bu kez ölüm cezasıyla yüz yüze geliyor.

What do you think about the death penalty?

Ölüm cezası hakkında ne düşünüyorsun?

The penalty for too little is starvation and malnutrition.

Açlık ve yetersiz beslenme gibi çok az bir zaafı var.

If you get caught digging there is a penalty

Kazı yaparken yakalanırsanız cezası var

- What is a fine?
- What is a monetary penalty?

Parasal ceza nedir?

Almost every European country has abolished the death penalty.

Neredeyse her Avrupa ülkesi idam cezasını kaldırdı.

Union members railed against proposals to cut weekend penalty rates.

Birlik üyeleri, hafta sonu ceza oranlarını azaltmak için tekliflere sövüp saydılar.

Since when do you have a problem with the death penalty?

Ne zamandan beri ölüm cezası ile ilgili bir sorunun var?

In many countries, the death penalty is the most severe punishment.

Birçok ülkede, ölüm cezası en ağır cezadır.

According to the agreement, there will be a penalty between 4 and 8 years

Anlaşmaya göre 4 ile 8 yıl arasında ceza yatacak

Fadil changed his mind when he learned that he could face the death penalty.

Fadıl, ölüm cezası ile karşı karşıya kalabileceğini öğrendiğinde fikrini değiştirdi.

Sami changed his mind when he learned that he could face the death penalty.

Ölüm cezasıyla karşı karşıya kalabileceğini öğrenince Sami fikrini değiştirdi.

If you find the work and take it to the state, there is no penalty

eseri bulursanız ve bunu devlete götürürseniz cezası yok

Five of Ney’s fellow Marshals were among a large majority who voted for the death penalty.

Ney'in beş Mareşali, ölüm cezasına oy veren büyük çoğunluk arasındaydı.

In the 90s, Ireland, Hungary, Romania, the Czech Republic, Slovakia, Switzerland and Georgia abolished the death penalty.

90'lı yıllarda; İrlanda, Macaristan, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, İsviçre ve Gürcistan'da ölüm cezası kaldırıldı.

- Desertion from the army was punishable by death.
- Desertion from the army was grounds for the death penalty.

Ordudan firar ölüm cezası ile cezalandırılabilirdi.