Translation of "Lump" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Lump" in a sentence and their turkish translations:

One lump of sugar, please.

Bir küp şeker, lütfen.

We will lump together all expenses.

Tüm masrafları tek kalemde toplayacağız.

I have a lump in my breast.

Benim mememde bir yumru var.

Tom felt a lump in his throat.

Tom boğazında bir yumru hissetti.

Tom has a lump on his forehead.

Tom'un alnında bir şişlik var.

Mary has a lump on her forehead.

Mary'nin alnında şişlik var.

The doctor discovered a lump in her breast.

Doktor onun göğsünde bir yumru keşfetti.

Tom paid for it in a lump sum.

Tom onu peşin ödedi.

Please put a lump of sugar in my coffee.

Kahveme bir küp şeker koyun lütfen.

Don't just stand there like a lump, start taking notes!

Kütük gibi durma, not almaya başla.

He gave him a lump of silver as big as his head.

Ona kafası kadar büyük gümüş bir parça verdi.

Every time I think of Tom, I get a lump in my throat.

Tom'u ne zaman düşünsem, boğazımda bir yumru hissediyorum.

Don't lump all these issues together. You need to give every single one careful consideration.

Bu konuları bir bütün olarak ele alma. Hepsine ayrı ayrı kafa yorman gerekiyor.

I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.

Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.

Then little Gerda wept hot tears, which fell on his breast, and penetrated into his heart, and thawed the lump of ice, and washed away the little piece of glass which had stuck there.

Sonra küçük Gerda, onun göğsüne dökülen, oradan kalbine nüfuz edip, buz kalıbını eriten ve orada saplanmış olan küçük cam parçasını alıp götüren sıcacık gözyaşlarını döktü.