Examples of using "Expenses" in a sentence and their turkish translations:
O, giderleri hesapladı.
- Harcamaları paylaşalım.
- Masrafları paylaşalım.
Giderlerin nedir?
Tom giderlerini hesapladı.
- Tom giderleri hesapladı.
- Tom harcamaları hesapladı.
- Tom masrafları hesapladı.
Harcamaları düşük tutacağım.
Giderleri kontrol altına almalıyız.
Giderleri kısmalıyım.
İşletme giderleri vergiden düşülebilir.
Giderlerimizi kısalım.
Sami tüm masrafları ödüyordu.
Harcamaları kısmaya çalışıyoruz.
Tüm masrafları tek kalemde toplayacağız.
O, giderlerin sorumluluğunu üslendi.
Giderlerini düşürmeye çalıştı.
Giderleri düşük tutmak istiyorum.
Harcamaları kısmaya çalışıyoruz.
Harcamalarımızı kısmalıyız.
Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.
Gelirim ve giderlerim dengeli değil.
Bir sürü gider olacak.
Giderlerimizi azaltmak zorundayız.
Giderlerimizi düşürmemiz gerekiyor.
Giderlerimi azalttım.
Geçim masraflarını azaltsan iyi olur.
Giderlerini kısacaklar.
Düğün için yaptıkları harcamalar makuldu.
Giderler ortalama günde on dolar.
Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.
Giderler için 2200 dolar ayrıldı.
Beklenmeyen giderler için hazır mısın?
Yeni bir daireyi döşeme büyük masraflar yüklemektedir.
O, masrafları karşılamak için yeterli paradır.
Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.
Tüm masraflar sponsora düşecektir.
- Emekli maaşı yaşam giderleri için yeterli değildir.
- Emekli maaşı geçim harcamaları için yeterli değildir.
On bin yen giderleri karşılamaz.
Geçim giderleri için ailesine bağlıdır.
Yaşam giderlerini kıssalar iyi olur.
Tom giderlerini azaltmaya çalıştı.
Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.
Giderler bu ay ne kadar geliyor?
Tom giderlerini düşürmeye çalışıyor.
- Bu ay giderlerimi azaltmam gerekiyor.
- Bu ay masraflarımı azaltmak zorundayım.
- Bu ay harcamalarımı azaltmak zorundayım.
- Bu ay harcamalarımı kısmam gerekiyor.
- Bu ay harcamalarımı düşürmem gerekiyor.
Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.
Masrafları paylaşmama izin ver.
Geçim masraflarını azaltsan iyi olur.
Daha küçük bir yere taşınmak giderleri azaltacaktır.
Tom'un sağlık giderleri Mary tarafından ödeniyor.
Sanırım üç yüz dolar bütün masraflarınızı karşılayacak.
ya da üniversite masraflarımın yarısının ödemesini yapan kız kardeşim
Teyzem tüm giderleri ödenmiş Hawaii turu kazandı.
Giderlerden sonra kazancın üçte birini sana söz veriyorum.
Junko hâlâ yaşam giderleri için anne ve babasına bağlıdır.
Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti.
100 dolar yolculuk için tüm giderlerini karşılayacaktır.
Bin dolar, parti için tüm masrafları kapsayacak.
Erkek kardeşim geçim harcamaları için hâlâ ebeveynlerimize bağlıdır.
- Üç yüz doların tüm masraflarınızı karşılayacağını düşünüyorum.
- Sanırım üç yüz dolar bütün masraflarınızı karşılayacak.
Avustralya'dayken tüm harcamalarımızı takip ettik.
Bu gezideki tüm giderleri takip edeceğim.
Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.
Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
Gelirine uygun bir şekilde yaşamak için ekstra giderleri kısmalısın.
Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
Beklenmedik sağlık giderlerini ödemek için tasarruflarımızı gözden geçirmek zorunda kaldık.
Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
Ve tabii ki ... masrafların ödenmesi gerekiyor… Kısmen yavaşlatan daha fazla vergi ile
Sağlık harcamaları ve yardımlarını azaltma planı konusunda belirleyici bir karar yok denebilir.
Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.
Biz burada iş giderlerini kısmak zorundayız. Sen hiç harcamaya başlamadan önce ne kadar kazandığına bakmayı duymadın mı?
"Mary benim kazandığımın on katını kazanır," Tom şikayet etti ve hâlâ ev giderlerinin yarısını ödememi bekliyor.
Ben şirketten kovuldum ama biriktirdiğim biraz param olduğu için, şimdilik, geçim giderleriyle bir sorunum olmayacak.