Translation of "Expenses" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Expenses" in a sentence and their turkish translations:

He calculated the expenses.

O, giderleri hesapladı.

Let's share the expenses.

- Harcamaları paylaşalım.
- Masrafları paylaşalım.

What are your expenses?

Giderlerin nedir?

Tom calculated his expenses.

Tom giderlerini hesapladı.

Tom calculated the expenses.

- Tom giderleri hesapladı.
- Tom harcamaları hesapladı.
- Tom masrafları hesapladı.

I'll keep expenses low.

Harcamaları düşük tutacağım.

We must keep down expenses.

Giderleri kontrol altına almalıyız.

I must cut down expenses.

Giderleri kısmalıyım.

Business expenses are tax-deductible.

İşletme giderleri vergiden düşülebilir.

Let's cut down our expenses.

Giderlerimizi kısalım.

Sami paid all the expenses.

Sami tüm masrafları ödüyordu.

- We're trying to cut down expenses.
- We're trying to cut down on expenses.

Harcamaları kısmaya çalışıyoruz.

We will lump together all expenses.

Tüm masrafları tek kalemde toplayacağız.

He took charge of the expenses.

O, giderlerin sorumluluğunu üslendi.

She tried to lower her expenses.

Giderlerini düşürmeye çalıştı.

I'd like to keep expenses down.

Giderleri düşük tutmak istiyorum.

We're trying to cut down expenses.

Harcamaları kısmaya çalışıyoruz.

We must cut down our expenses.

Harcamalarımızı kısmalıyız.

She tried to lessen her expenses.

Ona giderlerini azaltmaya çalıştı.

My income and expenses aren't balanced.

Gelirim ve giderlerim dengeli değil.

There'll be a lot of expenses.

Bir sürü gider olacak.

We have to reduce our expenses.

Giderlerimizi azaltmak zorundayız.

We need to lower our expenses.

Giderlerimizi düşürmemiz gerekiyor.

I've cut down on my expenses.

Giderlerimi azalttım.

- You had better cut down your living expenses.
- You'd better cut down your living expenses.

Geçim masraflarını azaltsan iyi olur.

They will cut down on their expenses.

Giderlerini kısacaklar.

Their expenses for the wedding were considerable.

Düğün için yaptıkları harcamalar makuldu.

The expenses average ten dollars a day.

Giderler ortalama günde on dolar.

We have to be careful with expenses.

Giderlerimize dikkat etmek zorundayız.

2200 dollars have been allocated for expenses.

Giderler için 2200 dolar ayrıldı.

Are you ready for the unexpected expenses?

Beklenmeyen giderler için hazır mısın?

Furnishing a new apartment imposes large expenses.

Yeni bir daireyi döşeme büyük masraflar yüklemektedir.

That's enough money to cover the expenses.

O, masrafları karşılamak için yeterli paradır.

We must cut our expenses to save money.

Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.

All the expenses will fall on the sponsor.

Tüm masraflar sponsora düşecektir.

The pension is not sufficient for living expenses.

- Emekli maaşı yaşam giderleri için yeterli değildir.
- Emekli maaşı geçim harcamaları için yeterli değildir.

Ten thousand yen will not cover the expenses.

On bin yen giderleri karşılamaz.

She depends on her parents for living expenses.

Geçim giderleri için ailesine bağlıdır.

They had better cut down their living expenses.

Yaşam giderlerini kıssalar iyi olur.

Tom tried to cut down on his expenses.

Tom giderlerini azaltmaya çalıştı.

We have to cut down our monthly expenses.

Aylık giderlerimizi kısmak zorundayız.

How much do expenses come to this month?

Giderler bu ay ne kadar geliyor?

Tom has been trying to lower his expenses.

Tom giderlerini düşürmeye çalışıyor.

I have to reduce my expenses this month.

- Bu ay giderlerimi azaltmam gerekiyor.
- Bu ay masraflarımı azaltmak zorundayım.
- Bu ay harcamalarımı azaltmak zorundayım.
- Bu ay harcamalarımı kısmam gerekiyor.
- Bu ay harcamalarımı düşürmem gerekiyor.

They will have to cut down their expenses.

Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.

Let me pay my share of the expenses.

Masrafları paylaşmama izin ver.

You had better cut down your living expenses.

Geçim masraflarını azaltsan iyi olur.

Moving to a smaller place will reduce the expenses.

Daha küçük bir yere taşınmak giderleri azaltacaktır.

Tom's medical expenses are being paid for by Mary.

Tom'un sağlık giderleri Mary tarafından ödeniyor.

- I think three hundred dollars will cover all your expenses.
- I think that three hundred dollars will cover all your expenses.

Sanırım üç yüz dolar bütün masraflarınızı karşılayacak.

Or my sister who paid part of my college expenses,

ya da üniversite masraflarımın yarısının ödemesini yapan kız kardeşim

My aunt won an all-expenses-paid tour of Hawaii.

Teyzem tüm giderleri ödenmiş Hawaii turu kazandı.

I promise you a third of the profits after expenses.

Giderlerden sonra kazancın üçte birini sana söz veriyorum.

Junko still depends on her parents for her living expenses.

Junko hâlâ yaşam giderleri için anne ve babasına bağlıdır.

I saved on travelling expenses by staying at a cheap hotel.

Ucuz bir otelde kalarak seyahat giderlerini tasarruf etti.

One hundred dollars will cover all your expenses for the trip.

100 dolar yolculuk için tüm giderlerini karşılayacaktır.

One thousand dollars will cover all the expenses for the party.

Bin dolar, parti için tüm masrafları kapsayacak.

My brother still depends on our parents for his living expenses.

Erkek kardeşim geçim harcamaları için hâlâ ebeveynlerimize bağlıdır.

I think that three hundred dollars will cover all your expenses.

- Üç yüz doların tüm masraflarınızı karşılayacağını düşünüyorum.
- Sanırım üç yüz dolar bütün masraflarınızı karşılayacak.

We kept track of all our expenses while we were in Australia.

Avustralya'dayken tüm harcamalarımızı takip ettik.

I'm going to keep track of all the expenses on this trip.

Bu gezideki tüm giderleri takip edeceğim.

Tom sent money to Mary to help her pay for school expenses.

Tom Mary'ye okul giderlerini ödemesine yardımcı olmak için para gönderdi.

Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.

Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.

You must cut down on extra expenses in order to live within your means.

Gelirine uygun bir şekilde yaşamak için ekstra giderleri kısmalısın.

The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.

Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.

We had to dip into our savings in order to pay the unexpected medical expenses.

Beklenmedik sağlık giderlerini ödemek için tasarruflarımızı gözden geçirmek zorunda kaldık.

- I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
- I doubt Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.

Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.

And of course... expenses have to be paid… partly with more taxes, which slows down the

Ve tabii ki ... masrafların ödenmesi gerekiyor… Kısmen yavaşlatan daha fazla vergi ile

We can say that there's not a clear winner in terms of a policy to curtail medical expenses and benefits.

Sağlık harcamaları ve yardımlarını azaltma planı konusunda belirleyici bir karar yok denebilir.

I hope this expense report contains all the relevant business expenses because I'm not paying a cent more after this.

Umarım bu harcama raporu tüm ilişkili iş masraflarını içerir,çünkü bundan bir sent daha fazlasını ödemeyeceğim.

We have to cut business expenses here. Haven't you ever heard of looking at how much you're getting before you start spending?

Biz burada iş giderlerini kısmak zorundayız. Sen hiç harcamaya başlamadan önce ne kadar kazandığına bakmayı duymadın mı?

"Mary earns ten times as much as I do," complained Tom "and yet she expects me to pay half of the household expenses."

"Mary benim kazandığımın on katını kazanır," Tom şikayet etti ve hâlâ ev giderlerinin yarısını ödememi bekliyor.

I got fired from the company, but since I have a little money saved up, for the time being, I won't have trouble with living expenses.

Ben şirketten kovuldum ama biriktirdiğim biraz param olduğu için, şimdilik, geçim giderleriyle bir sorunum olmayacak.