Translation of "Together" in Turkish

- We jog together.
- We run together.

Birlikte koşarız.

- Pull yourself together!
- Pull yourself together.

Kendini toparla.

- Pull yourself together!
- Get it together!

- Bir şeyler çıkartın!
- Bir şeyler kapın!

- Let's play together.
- Let's play together!

Haydi birlikte çalalım.

All together

Hep birlikte

Stay together.

Birlikte kalın.

- We will come together.
- We'll come together.

Biz toplanacağız.

- They're still together.
- They are still together.

Hâlâ birlikteler.

- We'll be traveling together.
- We'll travel together.

Biz birlikte seyahat edeceğiz.

- We'll work together.
- We'll be working together.
- We're going to work together.

Birlikte çalışacağız.

- Let's get together again.
- Let's get together again!

- Tekrar buluşalım.
- Yine bir araya gelelim.

- Let's do this together.
- Let's do that together.

Bunu birlikte yapalım.

- We'll solve this together.
- We'll solve it together.

Bunu birlikte çözeceğiz.

- We'll work together.
- We're going to work together.

Birlikte çalışacağız.

- We'll do it together.
- We'll do this together.

Bunu beraber yapacağız.

- We need to work together.
- We must work together.
- We have to work together.

Birlikte çalışmamız gerek.

Now, all together.

Şimdi hep beraber

To work together,

birlikte çalışmalı,

We traveled together.

Birlikte seyahat ettik.

We work together.

Birlikte çalışıyoruz.

We live together.

Birlikte yaşıyoruz.

We left together.

Birlikte gittik.

They're always together.

Onlar her zaman birlikteler.

Let's work together.

Birlikte çalışalım.

We dance together.

Birlikte dans ederiz.

Let's escape together.

Birlikte kaçalım.

We came together.

- Biz bir araya geldik.
- Biz birlikte geldik.

We're great together.

Birlikte harikayız.

Together or separately?

Birlikte ya da ayrı?

We cried together.

Birlikte ağladık.

We were together.

Biz beraberdik.

We ate together.

Birlikte yedik.

They're playing together.

Onlar birlikte çalıyorlar.

They vacationed together.

Onlar birlikte tatil yaptılar.

Let's sing together.

Birlikte şarkı söyleyelim.

They're speaking together.

Birlikte konuşuyorlar.

We partied together.

Birlikte kutladık.

Let's eat together.

Birlikte yemek yiyelim.

Keep everybody together.

Herkesi birlikte tutun.

Everybody stayed together.

Herkes birlikte kaldı.

We train together.

Biz birlikte antrenman yaparız.

We worked together.

- Biz birlikte çalıştık.
- Beraber çalıştık.

Let's dance together.

Haydi beraber dans edelim.

We're happy together.

Biz birlikte mutluyuz.

They huddled together.

Onlar bir araya toplandılar.

You're always together.

Siz her zaman birliktesiniz.

We're working together.

Biz birlikte çalışıyoruz.

We're still together.

Hâlâ birlikteyiz.

We're back together.

Birlikte geri döndük.

We bike together.

Birlikte bisiklete bineriz.

We eat together.

Birlikte yemek yeriz.

We prayed together.

Birlikte dua ettik.

We study together.

Birlikte çalışırız.

We'll be together.

Birlikte olacağız.

We'll go together.

Birlikte gideceğiz.

We'll stick together.

- Birlikte yapıştıracağız.
- Birlik olacağız.
- Birbirimize kenetleneceğiz.

They came together.

Onlar birlikte geldiler.

They carpool together.

Onlar otomobili birlikte kullandılar.

They left together.

Birlikte gittiler.

They squeezed together.

Onlar birlikte sıktılar.

They walked together.

Onlar birlikte yürüdüler.

They went together.

Onlar birlikte gittiler.

They were together.

Onlar birlikteydiler.

They work together.

Onlar birlikte çalışırlar.

They're coming together.

Birlikte geliyorlar.

They're probably together.

Onlar muhtemelen birlikte.

Let's get together.

Buluşalım.

Let's stay together.

Birlikte kalalım.

Let's travel together.

Birlikte seyahat edelim.

Let's go together.

Birlikte gidelim.

Put yourself together.

- Kendine gel.
- Kendine hakim ol.

We're studying together.

Birlikte çalışıyoruz.

Let's practice together.

Haydi beraber pratik yapalım.

Let's study together.

Birlikte ders çalışalım.

Let's walk together.

- Beraber yürüyelim.
- Birlikte yürüyelim.

Let's sit together.

Beraber oturalım.

We run together.

- Birlikte çalışırız.
- Birlikte koşarız.

We're traveling together.

Birlikte seyahat ediyoruz.

Please sing together.

Lütfen birlikte şarkı söyleyin.

We'll sing together.

Birlikte şarkı söyleyeceğiz.

They ate together.

Onlar birlikte yemek yediler.

We'll travel together.

Birlikte seyahat edeceğiz.

They traveled together.

Birlikte seyahat ettiler.

Weren't you together?

Siz beraber değil miydiniz?

Is to get all stakeholders together to work together.

tüm paydaşları birlikte çalışmak üzere bir araya getirmek.

- We went to college together.
- We attended school together.

Birlikte üniversiteye gittik.

- We are at school together.
- We're at school together.

Okulda birlikteyiz.

- We must stick together.
- We need to stick together.

Birbirimize destek olmalıyız.

- We should've celebrated together.
- We should have celebrated together.

Birlikte kutlamalıydık.

- We have to travel together.
- We should travel together.

Birlikte seyahat etmeliyiz.

- You need to work together.
- You've got to work together.
- You have to work together.

Birlikte çalışmanız gerekiyor.