Examples of using "Interact" in a sentence and their turkish translations:
Çeviri ile etkileşime geçin,
farklılaştırdı ve kökten değiştirdi.
Nötrinolar nadiren madde ile etkileşir.
Onların diğer çocuklarla etkileşime girmeleri gerekir.
ES: Bu yepyeni bir iletişim şekliydi.
gelip bu insanla etkileşim kuruyor.
Duvardaki grafiklerle etkileşime girmek için gönüllü oldum
Ama kız arkadaşı Kay ile etkileşime başladığı anda
Tom normal olarak diğer insanlarla geçinemiyor gibi görünüyor.
Bir yabancı dili öğrenmenin bir yolu o dilin konuşuru ile iletişim içinde olmaktır.
Kişisel bilgisayarın gelişmesi insanların çalışma tarzında, yaşama tarzında ve birbirleriyle etkileşime girme tarzında devrim yapmıştır.