Translation of "Student" in Turkish

- He is a student.
- She is a student.
- She's a student.
- He's a student.

- O bir öğrenci.
- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.

- I am a student.
- I am a university student.
- I'm a student.
- I'm a college student.
- I'm a university student.
- I am a college student.

Ben öğrenciyim.

- He is a student.
- He's a student.

- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.

- She is a student.
- She's a student.

O bir öğrenci.

- I am a student.
- I'm a student.

- Ben bir öğrenciyim.
- Ben öğrenciyim.

- I am a student.
- I am a university student.
- I'm a student.

Üniversiteliyim.

- Bring your student ID!
- Bring your student ID.

Öğrenci kimliğini getir.

- Tom is not a student.
- Tom isn't a student.
- Tom isn't a university student.
- Tom isn't a college student.

Tom bir üniversite öğrencisi değil.

- Emily is a student.
- Emily is a college student.
- Emily is a university student.

- Emily bir üniversite öğrencisidir.
- Emily bir kolej öğrencisidir.

I'm a student.

Ben öğrenciyim.

He's a student.

O bir öğrencidir.

- I am a new student.
- I'm a new student.

Ben yeni bir öğrenciyim.

- You are a good student.
- You're a good student.

Sen iyi bir öğrencisin.

- I'm a college student.
- I am a college student.

Ben bir üniversite öğrencisiyim.

- I'm not a student.
- I am not a student.

- Ben bir öğrenci değilim.
- Ben öğrenci değilim.
- Öğrenci değilim.

- He's a university student.
- He is a university student.

O bir üniversite öğrencisi.

- She is a young student.
- She's a young student.

O, genç bir öğrencidir.

- Tom is not a student.
- Tom isn't a student.

- Tom öğrenci değil.
- Tom bir öğrenci değil.

- I am a university student.
- I'm a university student.

- Ben bir üniversite öğrencisiyim.
- Üniversiteliyim.

- I am a university student.
- I'm a university student.
- I am a student in a university.
- I'm a student in a university.

Ben bir üniversite öğrencisiyim.

- She is a young student.
- He is a young student.

O, genç bir öğrencidir.

- He is not a student.
- She is not a student.

O bir öğrenci değil.

- The student raised his hand.
- The student raised her hand.

Öğrenci elini kaldırdı.

- Emily is a student.
- Emily is a high school student.

Emily bir lise öğrencisidir.

- Tom is a university student.
- Tom is a graduate student.

Tom üniversite öğrencisi.

- He is no ordinary student.
- She is no ordinary student.

O sıradan bir öğrenci değil.

- I am a university student.
- I'm a college student.
- I am a college student.
- I'm an undergrad.

Ben bir üniversite öğrencisiyim.

Tom is a student.

Tom bir öğrencidir.

You're a new student?

Yeni bir öğrenci misin?

You are a student.

Bir öğrencisin.

You’re just a student.

Sen sadece bir öğrencisin.

She's an art student.

O bir sanat öğrencisi.

Which student went out?

Hangi öğrenci dışarı çıktı?

This student is lazy.

Bu öğrenci tembeldir.

She's a bright student.

O zeki bir öğrenci.

Ahmed is a student.

Ahmet öğrencidir.

I'm also a student.

Ben de bir öğrenciyim.

Are you a student?

- Sen bir öğrenci misin?
- Siz bir öğrenci misiniz?
- Öğrenci misin?

He's a poor student.

O kötü bir öğrenci.

Emily is a student.

Emily bir öğrencidir.

He is a student.

O, bir öğrencidir.

She helped a student.

O bir öğrenciye yardım etti.

She warned a student.

O bir öğrenciyi uyardı.

One student was arrested.

Bir öğrenci tutuklandı.

Tom was my student.

Tom benim öğrencimdi.

Tom is my student.

Tom benim öğrencim.

I'm a Japanese student.

Ben bir Japon öğrencisiyim.

There's no student discount.

Öğrenci indirimi yok.

I'm a good student.

Ben iyi bir öğrenciyim.

Where is the student?

Öğrenci nerede?

That student is Tom.

O öğrenci Tom'dur.

Your student called me.

Öğrenciniz beni aradı.

This student is American.

Bu öğrenci Amerikalı.

I'm not a student.

Öğrenci değilim.

I'm a student here.

Ben buradaki bir öğrenciyim.

I'm a law student.

Hukuk öğrencisiyim.

I'm a bad student.

Ben kötü bir öğrenciyim.

I'm still a student.

Ben hâlâ bir öğrenciyim.

I'm an art student.

Ben bir sanat öğrencisiyim.

I'm a poor student.

Ben fakir bir öğrenciyim.

Is he a student?

O, öğrenci mi?

Aren't you a student?

Öğrenci değil misin?

I'm a biology student.

Ben bir biyoloji öğrencisiyim.

You're a bright student.

Sen parlak bir öğrencisin.

You're a lazy student.

Sen tembel bir öğrencisin.

I'm an engineering student.

Ben bir mühendislik öğrenciyim.

Tom isn't my student.

Tom benim öğrencim değil.

I'm a graduate student.

Yüksek lisans öğrencisiyim.

He's my best student.

O benim en iyi öğrencim.

I was a student.

Ben bir öğrenciydim.

- You are nothing but a student.
- You're nothing but a student.

- Sen öğrenciden başka bir şey değilsin.
- Alt tarafı bir öğrencisin.

- I'm a student. And you?
- I am a student, and you?

Ben bir öğrenciyim ve sen?

- I, too, am not a student.
- I'm not a student either.

Ben de bir öğrenci değilim.

- Tom is no longer a student.
- Tom isn't a student anymore.

Tom artık bir öğrenci değil.

- Judy is a very clever student.
- Judy is a very intelligent student.

Judy çok zeki bir öğrencidir.

- I already talked to this student.
- I've already talked to this student.

Ben zaten bu öğrenci ile konuştum.

- Judy is a most clever student.
- Judy is a very clever student.

Judy çok zeki bir öğrencidir.