Translation of "Kids" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Kids" in a sentence and their turkish translations:

Kids will be kids.

Çocuklar çocuk olacaklar.

Kids can be kids.

Çocuklar çocuklar olabilir.

- Sami loved kids.
- Sami liked kids.

Sami çocukları severdi.

Just kids?

Sadece çocuklar mı?

They're kids.

Onlar çocuklar.

These kids now want what those kids have:

Onlar çocuklarımın sahip olduklarını istiyorlar:

- The kids are asleep.
- The kids are sleeping.

Çocuklar uyuyorlar.

- I don't have kids.
- I have no kids.

Çocuklarım yok.

I love kids.

Ben çocukları seviyorum.

Kids are cruel.

- Çocuklar dayanılmazdır.
- Çocuklar acımasızdır.

I want kids.

Ben çocuklar istiyorum.

Bring the kids.

Çocukları getir.

Tom loves kids.

Tom çocukları sever.

Kids learn quickly.

Çocuklar çabuk öğrenir.

Beat it, kids!

Defolun, çocuklar!

They're great kids.

Onlar harika çocuklar.

Kids make mistakes.

Çocuklar hatalar yapar.

They have kids.

Onların çocukları var.

They were kids.

- Onlar çocuktu.
- Çocuktular.

They're nice kids.

Onlar güzel çocuklar.

Are there kids?

Çocuklar var mı?

There're my kids.

Çocuklarım var.

Wake the kids.

Çocukları uyandır.

They're tough kids.

Onlar sert çocuklar.

They're normal kids.

Onlar normal çocuklar.

Control your kids.

Çocuklarınızı kontrol edin.

Tom loved kids.

Tom çocukları seviyordu.

Sami liked kids.

Sami çocukları seviyordu.

We want kids.

- Çocuk istiyoruz.
- Çocuklarımız olsun istiyoruz.

- The kids started crying.
- The kids started to cry.

Çocuklar ağlamaya başladı.

- I've got kids.
- I have children.
- I have kids.

Çocuklarım var.

My kids are awesome.

Harika çocuklarım var.

These kids are happy.

çocuklar mutluydu.

Keep kids in school.

Çocukları okula gönderin.

kids and adults alike,

Çocuklar ve yetişkinler,

Teaching kids to read?

çocuklara okumayı öğretmek?

The kids are asleep.

Çocuklar uyuyorlar.

- Kids, listen!
- Children, listen!

Çocuklar, dinleyin!

I don't like kids.

Çocukları sevmiyorum.

Keep the kids indoors.

Çocukları içeride tutun.

Keep the kids inside.

Çocukları içeride tut.

He doesn't want kids.

Çocukları istemiyor.

She doesn't want kids.

O çocuk istemiyor.

Please watch the kids.

Lütfen çocuklara dikkat edin.

I can't stand kids.

Çocuklara katlanamam.

Do you want kids?

Çocuklar istiyor musun?

How are the kids?

Çocuklar nasıl?

The kids love stories.

Çocuklar aşk hikayelerini severler.

I've got kids, too.

Benim de çocuklarım var.

Tom doesn't want kids.

Tom çocuk istemiyor.

Our kids hate us.

Çocuklarımız bizden nefret ediyor.

Do kids like you?

Çocuklar seni seviyor mu?

Kids want to play.

Çocuklar oynamak istiyor.

I missed you kids.

Sizi özledim çocuklar.

The kids catch butterflies.

Çocuklar kelebekleri yakalarlar.

The kids are impressed.

Çocuklar etkilenmiş.

The kids weren't impressed.

Çocuklar etkilenmedi.

The kids look confused.

Çocuklar kafası karışmış görünüyor.

Your kids are adorable.

Senin çocukların sevimli.

The kids have homework.

Çocukların ev ödevleri var.

Who's watching the kids?

Çocuklara kim bakıyor?

I love my kids.

Çocuklarımı seviyorum.

Kids really want balloons.

Çocuklar gerçekten balonları istiyorlar.

I don't want kids.

Çocukları istemiyorum.

I'm horrible with kids.

Çocuklarla aram berbattır.

You're good with kids.

Çocuklarla aran iyi.

You're scaring the kids.

- Çocukları korkutuyorsun.
- Çocukları korkutuyorsunuz.

We were kids together.

Çocukluğumuz birlikte geçti.

Where are my kids?

Çocuklarım nerede?

I have three kids.

Üç çocuğum var.

Some kids had balloons.

Bazı çocukların balonları vardı.

They all have kids.

Onların hepsinin çocukları var.

We all have kids.

Hepimizin çocukları var.

The kids were happy.

Çocuklar mutluydu.

Our kids are fat.

Çocuklarımız şişman.

Kids do stupid things.

Çocuklar aptalca şeyler yaparlar.

My kids feed themselves.

Çocuklarım kendi başlarına yemek yiyor.

How can kids help?

Çocuklar nasıl yardım edebilir?

I like teaching kids.

Çocuklara öğretmeyi seviyorum.

I have good kids.

İyi çocuklarım var.

Those kids know that.

Bu çocuklar onu biliyor.

Kids like to play.

Çocuklar oyun oynamaktan hoşlanırlar.

Look at our kids.

Çocuklarımıza bak.

The kids nodded obediently.

Çocuklar itaatkar bir şekilde başını salladı.

Read to your kids.

Çocuklarına oku.

Kids like ice cream.

Çocuklar dondurma sever.

The kids are excited.

Çocuklar heyecanlı.

You kids stay here.

Siz çocuklar burada kalın.

Bring your kids, too.

Çocuklarınızı da getirin.

The kids are disappointed.

Çocuklar hayal kırıklığına uğramış.

The kids are visitors.

Çocuklar ziyaretçilerdir.

I love teaching kids.

Çocuklara öğretmeyi severim.

They were good kids.

Onlar iyi çocuklardı.

We have great kids.

Harika çocuklarımız var.

Kids wouldn't understand that.

Çocuklar bunu anlamazdı.

What motivated these kids?

Bu çocukları ne motive etti?

Our kids deserve better.

Çocuklarımız daha iyisini hak ediyor.