Translation of "Study" in Turkish

- Don't study.
- Don't study!

- Ders çalışma.
- Çalışmayın.
- Çalışma.
- Öğrenmeyin.

Study!

Çalış!

- Do study here.
- Study here.

Burada ders çalış.

I study.

Çalışıyorum.

Let's study.

Hadi ders çalışalım.

Study hard.

Sıkı çalış.

- Study!
- Learn!

- Öğren!
- Öğrenin!

I study French. I also study German.

- Fransız çalışıyorum. Almanca da çalışıyorum.
- Fransızca çalışıyorum. Ayrıca Almanca çalışıyorum.

- I must study.
- I've got to study.

Çalışmalıyım.

I don't have time to be writing emails. It's study, study, study!

Benim e-posta yazmak için zamanım yok. Çalışma, çalışma, çalışma!

- You must study harder.
- You must study better.
- You have to study harder.

Daha sıkı çalışmak zorundasın.

I study math harder than I study English.

- Matematiği İngilizceyi çalıştığımdan daha çok çalışırım.
- Matematiğe İngilizceden daha sıkı çalışırım.

- You must study more.
- You should study harder.

Daha fazla ders çalışmalısın.

- You must study more.
- You should study harder.
- You need to study harder.
- You must study harder.
- You've got to study harder.
- You should study more.
- You must try harder.

Daha çok çalışmalısın.

You study English.

Sen İngilizce öğrenirsin.

Let's study English.

İngilizce çalışalım.

I must study.

Çalışmalıyım.

I study abroad.

Yurt dışında öğrenim görüyorum.

I study English.

İngilizce çalışırım.

Please study here.

Lütfen burada çalışın.

I study psychology.

Psikoloji öğrenimi görüyorum.

We should study.

Çalışmalıyız.

Let's study French.

Fransızca çalışalım.

I study Spanish.

İspanyolca öğrenimi yapıyorum.

I study Korean.

- Korece çalışıyorum.
- Korece öğreniyorum.
- Ben Korece öğreniyorum.

We study Arabic.

- Arapça eğitimi yapıyoruz.
- Arapça çalışıyoruz.

I study mathematics.

Ben matematik okuyorum.

We study music.

Müzik çalışıyoruz.

Study these sentences.

Bu cümleleri çalışın.

I study French.

Fransızca çalışırım.

Study with us!

Bizimle çalışın!

I study German.

Almanca okuyorum.

I didn't study.

Çalışmadım.

I will study.

Ders çalışacağım.

I study Esperanto.

Esperanto çalışıyorum.

I study sometimes!

Bazen çalışırım!

Help Tom study.

Tom'un çalışmasına yardımcı ol.

We study together.

Birlikte çalışırız.

I study Nepali.

- Ben Nepalce öğreniyorum.
- Ben Nepalce çalışıyorum.

I don't study.

Okumuyorum.

You will study.

- Çalışacaksın.
- Çalışacaksınız.

Do you study?

Okuyor musunuz?

We will study .

Ders çalışacağız.

I study medicine.

- Tıp eğitimi alıyorum.
- Tıp okuyorum.

I study hard.

Çok çalışırım.

Let's study together.

Birlikte ders çalışalım.

Did you study?

Çalıştın mı?

You never study.

Hiç ders çalışmazsın.

We study hard.

Çok çalışıyoruz.

- You must study hard.
- You have to study hard.

Sıkı çalışmalısınız.

- I am going to study.
- I'm going to study.

- Ben çalışacağım.
- Çalışacağım.

I study math more seriously than I study English.

Matematiği İngilizce çalıştığımdan daha ciddi çalışıyorum.

Tom did study, but he didn't study very much.

Tom çalıştı fakat çok çalışmadı.

Mary did study, but she didn't study very much.

Mary çalıştı ama çok çalışmadı.

- You need to study more!
- You need to study more.

Daha fazla çalışman gerekiyor.

So, in our study,

Araştırmamızda,

Was to study Arabic.

Arapça öğrenmekti.

A 2010 study showed

Bir 2010 yılı çalışması ise

I did not study

Ben eğitimini almadım abi

Is to study galaxies.

galaksileri araştırmaktan geçer.

Study the next chapter.

Gelecek bölümü çalışın.

Do you study English?

İngilizce çalışır mısın?

You must study more.

- Daha fazla ders çalışmalısın.
- Daha çok çalışmalısın.

You can study here.

- Burada çalışabilirsin.
- Burada eğitim görebilirsiniz.

I'll study your report.

Ben senin raporunu çalışacağım.

You study Chinese history.

Çin tarihi öğrenimi yapıyorsun.

Do you study chemistry?

- Kimya öğrenimi yapıyor musun?
- Kimya mı okuyorsun?

Why do you study?

Niçin çalışıyorsun?

Study on and on!

Durmadan çalış!

When does Tony study?

Tony ne zaman ders çalışıyor?

His study absorbs him.

Çalışması onu tüketiyor.

My study is upstairs.

Benim çalışma odam yukarıda.

I study very little.

- Ben çok az çalışırım.
- Çok az ders çalışırım.

He will study French.

O, Fransızca çalışacak.

I'll study hard tomorrow.

Yarın çok çalışacağım.

Students study in school.

Öğrenciler okulda çalışırlar.

I will study German.

Almanca okuyacağım.

I'll let you study.

Çalışmana izin vereceğim.

They need to study.

Onların çalışması gerek.

You should study more.

Daha çok çalışmalısın.

Where did you study?

Nerede okudun?

When do you study?

Ne zaman çalışırsın?

I study at school.

Ben okulda eğitim görüyorum.

Did you study yesterday?

Dün çalıştın mı?

I have to study.

Çalışmak zorundayım.

Study English every day.

Her gün İngilizce çalış.

I've got to study.

Çalışmalıyım.