Translation of "Greed" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Greed" in a sentence and their turkish translations:

That's greed.

Bu, açgözlülük.

greed is good,

açgözlülük iyidir,

Greed is good.

Açgözlülük iyidir.

Greed blinds men.

Açgözlülük insanı kör eder.

greed is not good.

Açgözlülük iyi değildir.

Wasn't greed and ego?

hırs ve ego değil miydi?

"The greed is good,"

''Açgözlülük iyidir''

Sami's greed was satisfied.

Sami'nin açgözlülüğü tatmin edildi.

Greed is not always good.

Açgözlülük her zaman iyi değildir.

When will human greed end?

İnsanın açgözlülüğü ne zaman son bulacak?

Greed is a destructive force.

Açgözlülük yıkıcı bir kuvvettir.

Greed can destroy people's lives.

Açgözlülük insanın hayatını mahvedebilir.

Wasn't greed and ego a sin?

hırs ve ego günah değil miydi?

Greed makes people do strange things.

Hırs insanlara tuhaf şeyler yaptırır.

How many people has greed killed?

Açgözlülük kaç insanı öldürdü?

Greed is the root of all evil.

Açgözlülük bütün kötülüklerin anasıdır.

It consists of greed, ego, hatred and hatred

hırs, ego , kin ve nefretten ibaret

So without greed and hatred for those Greeks

yani o Yunanlılara kin ve nefret duymadan

Greed is one of the seven deadly sins.

Açgözlülük yedi ölümcül günahtan biridir.

How many people have died because of greed?

Açgözlülük yüzünden kaç tane insan öldü?

He let his greed get the better of him.

Açgözlülüğünün esiri oldu.

Human greed is threatening the existence of many species.

İnsan açgözlülüğü birçok türün varlığını tehdit ediyor.

Fadil went to extremes to cover up his greed.

- Fadıl açgözlülüğünü örtmek için uçlara gitti.
- Fadıl açgözlülüğünü gizlemek için her yolu denedi.

The earth can satisfy our needs but not our greed.

Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.

The world would be so much better off without greed.

Dünya açgözlülük olmadan çok daha iyi olurdu.

Sami was completely unaware of the insatiable greed driving Layla.

Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.

Sami sacrificed his loving wife on the altar of greed.

Sami sevdiği karısını açgözlülüğün sunağında kurban etti.

Sure, we all have a bit of selfishness and greed inside us,

Elbette hepimizin içinde bir miktar bencillik ve açgözlülük var

Jealousy and greed are two of the most common motivators of murder.

Kıskançlık ve açgözlülük, cinayetin en yaygın etkenlerinden ikisidir.

The seven deadly sins are: pride, envy, greed, anger, lust, gluttony and sloth.

Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.

The biggest threat facing all rhinos is human greed and the promise of a large profit.

Tüm gergedanlar için en büyük tehdit insanlığın açgözlülüğü ve büyük bir kâr vaadi.