Examples of using "Greed" in a sentence and their turkish translations:
Bu, açgözlülük.
açgözlülük iyidir,
Açgözlülük iyidir.
Açgözlülük insanı kör eder.
Açgözlülük iyi değildir.
hırs ve ego değil miydi?
''Açgözlülük iyidir''
Sami'nin açgözlülüğü tatmin edildi.
Açgözlülük her zaman iyi değildir.
İnsanın açgözlülüğü ne zaman son bulacak?
Açgözlülük yıkıcı bir kuvvettir.
Açgözlülük insanın hayatını mahvedebilir.
hırs ve ego günah değil miydi?
Hırs insanlara tuhaf şeyler yaptırır.
Açgözlülük kaç insanı öldürdü?
Açgözlülük bütün kötülüklerin anasıdır.
hırs, ego , kin ve nefretten ibaret
yani o Yunanlılara kin ve nefret duymadan
Açgözlülük yedi ölümcül günahtan biridir.
Açgözlülük yüzünden kaç tane insan öldü?
Açgözlülüğünün esiri oldu.
İnsan açgözlülüğü birçok türün varlığını tehdit ediyor.
- Fadıl açgözlülüğünü örtmek için uçlara gitti.
- Fadıl açgözlülüğünü gizlemek için her yolu denedi.
Dünya ihtiyaçlarımızı tatmin edebilir ancak hırsımızı değil.
Dünya açgözlülük olmadan çok daha iyi olurdu.
Sami, Leyla'yı yönlendiren tatmin edilemez hırstan tamamen habersizdi.
Sami sevdiği karısını açgözlülüğün sunağında kurban etti.
Elbette hepimizin içinde bir miktar bencillik ve açgözlülük var
Kıskançlık ve açgözlülük, cinayetin en yaygın etkenlerinden ikisidir.
Yedi ölümcül günah şunlardır: kibir, kıskançlık, açgözlülük, öfke, şehvet düşkünlüğü, oburluk ve tembellik.
Tüm gergedanlar için en büyük tehdit insanlığın açgözlülüğü ve büyük bir kâr vaadi.