Translation of "Frail" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Frail" in a sentence and their turkish translations:

The elderly woman was frail but feisty.

Yaşlı kadın narin ama alıngandı.

He's become frail in his old age.

O yaşlılığında çelimsiz oldu.

My grandmother was gradually becoming forgetful and frail.

Büyükannem giderek unutkan ve kırılgan oluyor.

The frail old man stubbornly refused to make use of a wheelchair.

Çelimsiz yaşlı adam inatla bir tekerlekli sandalyeyi kullanmayı reddetti.

- Because he is old, he, too, has grown weak.
- He's become frail in his old age.

- O yaşlılığında çelimsiz oldu.
- Yaşlanınca elden ayaktan düştü.
- Yaşlılığında düşkünleşti.
- İhtiyarlığında güçten kuvvetten kesildi.