Examples of using "Grown" in a sentence and their turkish translations:
Büyüdünüz.
Nasılda büyüdün!
Tom büyüdü.
Onlar yetişkin insanlar.
Biz ayrı büyüdük.
Büyümüşsün.
- Kuvvetlendi.
- Güçlendi.
Onlar yetişkinler.
Artık büyüdün.
O yetişkin bir adam.
Hepiniz büyüdünüz.
Sen büyüdün, Tom.
Yetişkinler biliyor.
Bizim çocuklarımız olgun.
Vay, nasıl da büyümüşsün!
Çok uzun boylu oldun.
Ben artık yetişkinim.
Ben sakal bıraktım.
Sami büyüdü.
- Ben bir yetişkinim.
- Ben yetişkinim.
Tom'un yetişkin bir kızı var.
Çünkü iyi çalışmazsam iyi bir okula gidemeyeceğim,
Bugün takımımız büyüdü
Tom güçlendi.
Onun çocukları büyüdü.
Biz yetişkiniz.
Vay, sen gerçekten büyüdün.
Üç yetişkin oğlum var.
Tom'un yetişkin bir kızı var.
Tom, çok çabuk büyüdün.
Sen artık yetişkin bir kadınsın.
Tom sakal bıraktı.
Tom tamamen büyümüş.
Tom'un üç yetişkin oğlu var.
Tom'un pratiği hızla gelişti.
Oğullarım büyüdü.
Ben neredeyse büyüdüm zaten.
Çocukların büyüdü mü?
Biz yeteri kadar büyümedik.
Biz yetişkin olamaz mıyız?
Artık yetişkin bir adamsın.
Benim yetişkin bir kızım var.
yetişkin bir adamın yarasını iyileştirdi.
ve çocuklarım artık büyümüştü.
Bitki yetiştirmiş herkes
Google bu şekilde büyüdü de büyüdü.
- Pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir.
- Pirinç yağışlı bölgelerde yetişir.
Babamın saçı beyazladı.
Hiç sakal bıraktın mı?
Siz yetişkin insanlarsınız. Öyle hareket edin.
Benim bütün oğullarım büyüdü.
Tom ve Mary ayrıldılar.
Çay geniş ölçüde Hindistan'da yetiştirilir.
Tom artık yetişkin bir insan.
Bu çocuk normal bir biçimde büyüdü.
Saçım çok uzadı.
Bu yaz iki inç büyüdüm.
Bütün yetişkinler bir zamanlar çocuklardı.
Tom ve ben ayrı ayrı geliştik.
Tom hiç mısır yetiştirmediğini söylüyor.
Mary artık yetişkin bir kadın.
Çocuk bir yetişkine benziyordu.
O, bu yıl üç santimetre uzadı.
Japon ekonomisi geniş ölçüde büyüdü.
Onlardan ikisi ayrıldılar.
- Çocuklar yetişkin gibi davranmak isterler.
- Çocuklar yetişkinler gibi davranmak isterler.
- Ben olgunum.
- Ben yetişkinim.
Tom Mary'nin dırdırına alışmaya başladı.
Tom Mary'nin nerede yetiştiğini merak ediyordu.
Tom yıllardır buğday yetiştirdi.
Oğlun şimdi oldukça büyüdü.
Tom biraz büyüdü.
Hatta, bu hisse o kadar çok alışmıştım ki,
ve kendi içeriklerini yaparak büyüdüler.
Yavrular tam erişkinliğe yaklaşmış olsalar da
Kız ince belli bir kadın haline geldi.
Yetişkin bir erkeğin ağlamasını görmekten nefret ederim.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
O büyüyüp güzel bir kadın oldu.
Kolların ve bacakların yeterince güçlendi.
Kardeşin yaşına göre çok olgun.
Güzel genç bir bayan oldu.
Hiç yetişkin bir adamın ağladığını gördün mü?
Tıpkı çok hızlı büyümüş bir şirket gibi
İki yaşındaki yavrular tam erişkinliğe yakın.
artık büyümüş olan o çocuk intikam için hazırdı
Boston son on yılda hızlı büyüdü.
Pirinç Dünyanın birçok yerinde yetişir.
- Deyim yerindeyse, o büyümüşte küçülmüş bir bebek.
- O, adeta, büyümüş bir bebek.
Tom yetişkin bir adam.
Onun ikinci romanında karakterler büyüdü.
Biz Noel arifesini bizim yetişkin kızın evinde harcıyoruz.
Açık hava pazarları yerel çiftliklerde yetiştirilen gıdaları satar.
Küba'da çok şeker kamışı yetiştirilir.
Tam yetişmiş Afrika fili yaklaşık dört ton ağırlığındadır.
- Tom bir yetişkin.
- Tom olgun.
Sandra büyüdüğünde güzel bir kadın oldu.
O yaşlı olduğu için, o da güçsüzleşmişti.