Examples of using "Grandmother" in a sentence and their turkish translations:
Büyükannem öldü.
Tom'un büyükannesiyim.
- Büyükannem öldü.
- Ninem öldü.
- Büyükanneme büyükbüyükbüyükannemin ismi verilmiş.
- Büyükanneme büyükannesinin adı konmuş.
- Babaannem uçabiliyor.
- Babaannem uçabilir.
- Anneannem uçabiliyor.
- Anneannem uçabilir.
Anneannem gibi konuşuyorsun.
- Mary'nin büyükannesi dişsizdir.
- Mary'nin ninesinin dişi yok.
Tom'un büyükannesi sağlıklı görünüyor.
- Büyükannem yavaş konuşur.
- Anneannem yavaşça konuşuyor.
Büyükanne çok iyi görünüyordu.
Büyükannem göremez.
- Onun büyükannesi sağlıklı görünüyor.
- Anneannesi sağlıklı görünüyor.
- Babaannesi sağlıklı duruyor.
Büyükannem hasta.
- Babaannem uçabiliyor.
- Babaannem uçabilir.
- Anneannem uçabiliyor.
- Anneannem uçabilir.
Mary Tom'un büyükannesidir.
Beni büyükannem büyüttü.
Mary büyükannesini ziyaret etti.
Mary bir büyükannedir.
Büyükannen nasıl?
Tom'un büyükannesi onu yetiştirdi.
Büyükanne gözlüklerini kaldırdı.
O senin büyükannen değil mi?
O benim büyükannem.
Şimdi, anneanneme gelecek olursak
Son derece büyükannesine benzer.
Büyükannem bizimle yaşadı..
Tom'un büyükannesi salmonelladan öldü.
- Büyükannem televizyon izlemeyi seviyor.
- Anneannem televizyona bakmayı sever.
- Babaannem TV izlemeyi sever.
Büyükannem çok yaşlıdır.
Kız kardeşim anneanneme benzer.
- Anneannen kaç yaşında?
- Babaannen kaç yaşında?
Anneannem bir felç geçirdi.
Büyükannem bir çiftçiydi.
Biz sevgili büyükannemizi özledik.
- Büyükannem tek başına yaşıyor.
- Ninem tek başına yaşıyor.
Büyükannemin bir sürü eşarbı var.
Büyükannem bana öyle söyledi.
Sen büyükanneme benziyorsun.
Büyükanne hangi battaniyeyi yıkadı?
Büyükannen nerede yaşıyor?
Anneannem erken kalkar.
Anneannem hafızasını kaybetti.
Anneannen gerçekten ölüyor mu?
Sen benim en sevdiğim büyükannem değilsin.
Tom'un büyükannesinin yedi çocuğu vardı.
Tom'un büyükannesi hala yaşıyor.
Leyla büyükannesi ile birlikte geldi.
Anneannemin birçok kız kardeşi var.
Büyükannenize yardım etmelisiniz.
Anneannem bir hemşireydi.
- Büyükannene sarıl.
- Büyükanneni kucakla.
Sami, büyükannesi ile yaşıyor.
- Anneannesiyle yaşıyor.
- Babaannesiyle birlikte yaşıyor.
Anneannem gibi konuşuyorsun.
Büyükannem gibi sürüyorsun.
Büyükannemi hastanede ziyaret ediyorum.
Büyükanne torunlarına tatlılar vermektedir.
Ninem bu sabah mektubu yolladı.
Ona büyükannesinin adı verildi.
O büyükannesi tarafından büyütüldü.
Büyükannem bağ-bahçe işlerinden anlar.
Büyükannem çok iyi göremez.
Büyükanne masayı kendi başına taşıdı.
Büyükannem çok iyi yemek pişirebilir.
Büyükannem düşmekten korkuyor.
Büyükannem Almanya'da ameliyat oldu.
- Büyükannem köyde yaşıyor.
- Anneannem köyde yaşıyor.
- Babaannem köyde yaşıyor.
Büyükannesi tarafından büyütüldü.
Büyükannemin bir ikiz erkek kardeşi vardır.
- Büyükannemi çok severim.
- Ninemi çok severim.
Tom, Mary'ye büyükannesini sordu.
- Büyükannem örgü örmeyi seviyor.
- Anneannem örgü örmesini sever.
- Babaannem örgü yapmayı sever.
- Büyükannem motosiklet sürebiliyor.
- Anneannem motosiklet kullanabiliyor.
- Babaannem motosiklet sürebiliyor.
Benim babaannem çay törenlerini seviyor.
- Büyükannem kanaviçe işi yapmayı sever.
- Anneannem kanaviçe yapmayı seviyor.
Onun büyükannesi yürüyemez, değil mi?
- Büyükannem onu eliyle ördü.
- Ninem onu eliyle ördü.
O, yaşlı büyükannesiyle birlikte yaşıyordu.
Büyükannemin zayıf bir kalbi var.
Büyük-büyükannem bir terziydi.
Onun büyükannesi göremez, değil mi?
Tom büyükannesi tarafından büyütüldü.
Büyükannem bana bu kolyeleri verdi.