Examples of using "Fit" in a sentence and their turkish translations:
Ben formdayım.
Ben formda hissediyorum.
Bu uyar mı?
Bu uyar mı?
Sen uygun musun?
Uygun değilsin.
- Sen uygun değilsin.
- Uygun değilsiniz.
Biz uygun değiliz.
O uyardı.
Ben formda hissediyorum.
Bu uymuyor.
O oldukça uygun.
- Formuna dikkat etmek zorundasın.
- Formunu korumak zorundasın.
- Formda kalmak zorundasın.
Tom son derece formda.
O aktif ve zinde.
O aktif ve formda.
O, sağlıklı ve fittir.
Kot pantolonum olmuyor.
O, formda ve kaslı.
Bu ayakkabılar mükemmel şekilde uyuyor.
Tom uyacak.
Bu kapak uymuyor.
Bu size uymalı.
Hangi ayakkabılar iyi uyar?
Bu ayakkabılar uymaz.
Bu açıklama uygun mu?
Tom güzel uyuyor.
Birlikte iyi uyum sağlıyoruz.
O sadece uymuyor.
Ben formda ve sağlıklıyım.
Üzgünüm, uymuyor.
Bu uygun değil.
Bunun uyacağını düşünüyor musun?
Sanırım Tom formda.
O, mükemmel bir uyumdu.
O size nasıl uyuyor?
Tom sağlıklı ve formda.
Formunu korumalısın.
Bu ayakkabılar ayaklarıma uyuyor.
Palto iyi uyuyor mu?
Şapka iyi uyar mı?
Burada oturmazsın.
Bu ayakkabılar artık uymuyor.
Bu gömlek artık uymuyor.
Sana nasıl uygunsa öyle yap.
Bu elbise ona mükemmel oldu.
Onların pantolonları uymuyor.
Bu uyacak gibi görünmüyor.
Tom buraya uymuyor.
Bu beden bana uymuyor.
Bu şapka bana uymuyor.
- Bu ceket bana uymuyor.
- Bu palto bana uymuyor.
Bu iki parça birbirine uyuyor.
O, pozisyon için uygun.
Zinde kalmak hoşuma gidiyor.
İçeri gireceğimi umuyorum.
Fadıl kalıba uymadı.
O şapka bana uymaz.
Tom buraya sığmadı.
- Buraya ayak uyduramıyorum.
- Burası bana göre değil.
- Buraya uyum sağlayamıyorum.
Sami'nin hikayesi Leyla'nın açıklamasına uyuyor.
- Sami o stereotipe uymadı.
- Sami o stereotipe uymuyordu.
- Sami o klişeye uymuyordu.
Bu gömlek sana uyar mı?
Tom uyum sağlamaya çalışıyordu.
Nasıl uygun görüyorsan öyle yap.
Maalesef bu anahtar uymaz.
Bana olacağını sanmam.
Sence o buraya uyacak mı?
Bu ayakkabılar ayaklarıma uymaz.
yeniden inşa edilebilir oluşu.
sık sık uyum sağlamakta zorlanırdım.
O, iş için uygun.
Bu herhangi bir kategoriye uymuyor.
Eşofman artık bana uymuyor.
Onun öksürük nöbeti vardı.
Bu tablo buraya iyi uymuyor.
Kırk kişi buraya sığamaz.
Kitap Tom'un cebine sığdı.
Bu gömlek artık bana uymuyor.
Bu ayakkabılar artık bana uymuyor.
O anahtar kilide uymuyor.
Tom sadece buraya uygun düşmüyor.
Bu bana çok iyi uymadı.
Bu ceket size iyi uyabilir.
Onun giysileri uymadı.
- Tom iş için uygun değil.
- Tom iş için uygun değildir.
Bu iki parça birbirine uymuyor.
Tom nispeten formda ve sağlıklı görünüyor.
Bu su içmek uygun değil.
Kendimi gerçekten iyi ve güçlü hissettim.
Cezalar suça uymalıdır.
O, içeriye girmek için umutsuzdu.
Tom içeriye girmek için umutsuzdu.
Ben formda bir insan değilim.
Sami'nin çarşafları yatağına uymadı.
O balıklar yemeye uygun değil.
O ceketin bana uyacağını düşünüyorum.
Bana verdiğin gömlek mükemmel olarak uydu.