Examples of using "Figs" in a sentence and their turkish translations:
İncir lif içerir.
- Yanni kuru incir satıyor.
- Yanni incir kurusu satıyor.
Ben senin incirini toplamıyorum.
Biraz incir alabilir miyiz?
- Sağlığınız için incir yiyin.
- Sağlığın için incir ye.
Bir kilogram incirin fiyatı 2,50 Euro'dur.
Kuru incir yemeyi bırakamam.
Şempanzenin diyetinin yüzde ellisi incirdir.
Patates, incir ve kahve en sevdiğim yiyeceklerdir.
- Çok fazla incir tüketmek motoru bozmaya neden olabilir.
- Aşırı incir tüketmek cırcıra davetiye çıkarabilir.
Ama tek bir tanesi bir milyon incir üretebilir.
Dün büyük bir torba kuru incir satın aldım.
- Kur'an ve İncil'de incirden bahsediliyor.
- İncir Kur'an ve İncil'de geçiyor.
Onu o kuru incir torbasıyla yalnız bırakma.
Yanni ve Skura bahçedeki taze incirleri yiyorlar.
Her gün çok fazla incir yediğim için bana Figaro diyorlar.
Sokrates bir maymundur. Maymunlar incir yer. Sokrates pantolon giymez.
Bizim akşam yemeğimiz bugün çok basit olacak: ekmek, keçi peyniri, incir ve şarap.