Translation of "Picking" in Turkish

- I am picking apples.
- I'm picking apples.

Elma topluyorum.

She stopped picking daisies.

O, papatya toplamaktan vazgeçti.

Stop picking on Tom.

Tom'la uğraşmayı bırak.

Tom is picking flowers.

Tom çiçekleri topluyor.

Quit picking on Tom.

Tom'u eleştirmekten vazgeç.

Stop picking on me.

Bana kusur bulmayı bırak.

Tom is picking oranges.

Tom portakal topluyor.

Mary is picking oranges.

Mary portakal topluyor.

Mary is picking flowers.

Mary çiçek topluyor.

Cathy stopped picking flowers.

Cathy çiçekleri toplamayı durdurdu..

We are picking flowers.

Biz çiçek topluyoruz.

I am picking apples.

Elma topluyorum.

Stop picking your nose.

- Hap çıkarma.
- Burnunu karıştırmayı kes.

They are picking strawberries.

Çilek topluyorlar.

- Two little girls are picking daisies.
- Two girls are picking daisies.

İki küçük kız papatyaları topluyorlar.

The wind is picking up.

Rüzgar ilerliyor.

Tom is picking his nose.

Tom burnunu karıştırıyor.

Are you picking on me?

Beni eleştiriyor musun?

Thanks for picking me up.

Beni aldığın için teşekkürler.

I'm not picking your figs.

Ben senin incirini toplamıyorum.

They started picking up stones.

Onlar taş toplamaya başladılar.

Tom was picking on me.

Tom bana sataşıyordu.

The economy is picking up.

Ekonomi gelişiyor.

- What time is Tom picking you up?
- What time's Tom picking you up?

Tom saat kaçta seni alıyor?

Tom is picking me up tonight.

Tom bu gece beni alacak.

Are you picking up anything else?

Başka herhangi bir şey alıyor musun?

When are you picking it up?

Onu ne zaman alıyorsun?

I'm picking up Tom for lunch.

Ben öğle yemeği için Tom'u alıyorum.

My business is picking up again.

İşim tekrar toparlanıyor.

Two little girls are picking daisies.

İki küçük kız papatyaları topluyorlar.

Thanks for picking up the check.

Hesabı ödediğin için teşekkürler.

Thank you for picking me up.

Beni aldığın için teşekkür ederim.

Why is Tom picking on me?

Tom neden bana sataşıyor?

The boy is picking yellow flowers.

Oğlan sarı çiçekleri topluyor.

I think the wind's picking up.

Sanırım rüzgar ilerliyor.

Why were you picking up guys?

- Niçin adamları topluyorsunuz?
- Niçin adamları topluyordunuz?

But picking the right target takes experience.

Fakat doğru hedefi seçmek tecrübe gerektirir.

I felt bad about picking on him.

Ona sataşma hakkında kötü hissettim.

Tom seemed to be picking on you.

Tom boyuna kusur bulup seni azarlıyor gibi görünüyordu.

I really appreciate you picking me up.

Gerçekten beni almanızı takdir ediyorum.

I saw Tom picking his neighbor's flowers.

Tom'un komşusunun çiçeklerini topladığını gördüm.

Mary is picking berries in the forest.

Mary ormanda çilekler topluyor.

Tom is in the garden, picking flowers.

Tom bahçede çiçek topluyor.

Isn't Tom picking you up for lunch?

Tom öğle yemeği için sizi almıyor mu?

Tell Tom I'll be picking him up.

Tom'a onu alacağımı söyle.

I was picking strawberries in the garden.

Ben bahçede çilek topluyordum.

She is picking over a basket of grapes.

O bir sepet üzümü karıştırarak inceliyor.

The kids are picking flowers in the garden.

Çocuklar bahçede çiçek topluyor.

Tom sat on a log, picking his guitar.

Tom bir tomruğa oturdu, gitarını mızrapla çalıyordu.

The girls are picking on each other again.

Kızlar tekrar birbirlerini eleştiriyor.

Why are you picking a fight with me?

Neden benimle kavga çıkarıyorsun?

You're picking up some bad habits from us.

Bizden bazı kötü alışkanlıklar alıyorsun.

Tom saw Mary picking things up off the floor.

Tom Mary'nin yerden bir şeyler topladığını gördü?

There are signs that the economy is picking up.

Ekonominin toparlanıyor olduğuna dair işaretler vardır.

Would you mind picking up something on the way back?

Geri dönerken bir şey alır mısın?

I spend far too much time picking up after you.

Arkanı toplayarak çok fazla zaman harcıyorum.

He was picking his nose in front of the teacher.

Öğretmenin önünde burnunu karıştırıyordu.

That I was a rich kid picking on a poor kid,

yoksul bir çocukla uğraşıp durmam

I want to thank you for picking Tom up after school.

Okuldan sonra Tom'u aldığın için teşekkür etmek isterim.

As a child, I loved picking peaches in my grandfather's garden.

Bir çocukken dedemin bahçesinde şeftali toplamayı severdim.

Sami never had any trouble finding women or picking women up.

Sami, kadın bulma veya kadın seçme konusunda asla bir sorun yaşamadı.

Recently, there have been signs that the economy is picking up steam.

Son zamanlarda, ekonominin hızla geliştiğine dair sinyaller bulunmaktadır.

Don't go picking the flowers in the flower bed, or else you'll be caught.

Çiçeklikten çiçek toplamaya gitmeyin yoksa yakalanacaksınız.

- You're picking on someone smaller than you again!
- You're bullying someone smaller than you again!

Yine senden küçük birine zorbalık ediyorsun!

picking up maybe close to 100 shells and stones... and then folding her arms over her vulnerable head.

belki 100 tane kabuk ve taşı toplamış, kollarını da savunmasız kafasının üzerine doğru katlıyor.

- Will you pick me up at seven tomorrow morning?
- Are you picking me up at 7 tomorrow morning?

Yarın sabah 7.00'de beni alacak mısın?

And has this amazing method of just picking them up with her suckers and gently just throwing them out the den.

ve onları vantuzlarıyla kaldırıp nazikçe yuvasından atmaya başladı.

Then you just saw the shark swimming on the periphery, picking up her scent. And I thought, "Oh, no, this is this whole...

Köpek balığının etrafında yüzüp kokusunu aldığını gördüm. "Olamaz, yine aynı kâbusu yaşayacağız."