Translation of "Fifty" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Fifty" in a sentence and their turkish translations:

Let's split the reward fifty-fifty.

Ödülü yarı yarıya bölüşelim.

I'll split it with you fifty-fifty.

Bunu seninle yarı yarıya bölüşeceğim.

He's pushing fifty.

Elliye merdiven dayadı.

Fifty thousand years ago,

Elli bin yıl önce,

There are fifty stars.

Elli tane yıldız var.

Only fifty people came.

Sadece elli kişi geldi.

Emet's about fifty now.

Emet şimdi yaklaşık elli yaşında.

He had fifty dollars.

Onun elli doları vardı.

The win-loss record between Yamada and me is fifty-fifty.

Yamada ve benim aramdaki kazanç-kayıp kaydı elli ellidir.

Six hundred and fifty million.

Yani altı yüz elli milyon kadın.

The bus takes fifty people.

Otobüs elli kişi alır.

He must be over fifty.

O, elli yaşın üzerinde olmalı.

"Four pounds fifty," says Bob.

Bob "Dört buçuk pound" diyor.

It's fifty kilometers to Paris.

Paris'e elli kilometre uzakta bulunuyor.

I paid about fifty dollars.

Yaklaşık elli dolar ödedim.

She weighs fifty-five kilograms.

O elli beş kilogram ağırlığında.

I read fifty pages further.

Ben elli sayfa daha okudum.

That hat cost fifty dollars.

O şapka elli dolara mal oldu.

Mary seems older than fifty.

Mary elli yaşından büyük gözüküyor.

Tom did fifty sit-ups.

Tom elli mekik yaptı.

The bill amounts to fifty dollars.

- Fatura 50 dolar tuttu.
- Fatura elli dolar tuttu.

Our class consists of fifty boys.

Bizim sınıfımız 50 tane oğlandan oluşur.

It was less than fifty dollars.

O elli dolardan daha azdı.

That hat cost around fifty dollars.

O şapka yalaşık elli dolara mal oldu.

I rode fifty miles that day.

Ben o gün elli mil sürdüm.

The river is fifty yards across.

Nehir karşıdan karşıya elli yardadır.

The hotel can accommodate fifty guests.

Otel elli misafir ağırlayabilir.

There were barely fifty people there.

Orada ancak elli kişi vardı.

You gave me only fifty cents.

- Sen bana sadece elli sent verdin.
- Sen bana yalnızca elli sent verdin.

There were fifty persons in all.

Toplam olarak elli kişi vardı.

My father is fifty years old.

Babam elli yaşında.

He has, say, fifty thousand yen.

Onun, tahminen, elli bin yeni var.

Our school is fifty years old.

Okulumuz elli yıllıktır.

You only gave me fifty cents.

Sen bana sadece elli sent verdin.

Could you lend them fifty euros?

Onlara elli avro borç verebilir misiniz?

The American flag has fifty stars.

Amerikan bayrağının elli tane yıldızı vardır.

The club has over fifty members.

Kulübün elliden fazla üyesi var.

This bus can hold fifty people.

Bu otobüs elli kişi alabilir.

This bus can carry fifty passengers.

Bu otobüs elli yolcu taşıyabilir.

There are fifty states in America.

Amerika'da elli eyalet vardır.

He stiffed me for fifty bucks.

O beni elli dolar kazıkladı.

Sami is now fifty years old.

Sami artık elli yaşında.

- There were fifty passengers on board the bus.
- There were fifty passengers in the bus.

Otobüste elli tane yolcu vardı.

He said he was already more than fifty years old, fifty five, to be precise.

O çoktan elli yaşından daha fazla olduğunu, tam olarak elli beş olduğunu söyledi.

- There are fifty stars in the American flag.
- There are fifty stars on the American flag.

Amerikan bayrağında elli yıldız var.

There were fifty passengers on the plane.

Uçakta elli yolcu vardı.

The city is fifty miles above London.

- Şehir Londra'nın elli mil kuzeyindedir.
- Şehir Londra'nın elli mil yukarısındadır.

There were fifty entries for the race.

Yarışta elli tane katılımcı vardı.

About one hundred and fifty dollars altogether.

Hepsi birlikte yaklaşık yüzelli dolar.

She will pay up to fifty dollars.

En fazla 50 dolar ödeyecek.

Fifty people can ride on the bus.

Otobüse elli kişi binebilir.

This shirt costs more than fifty dollars.

Bu gömlek elli dolardan daha fazlaya mal olur.

He contributed fifty dollars to the project.

Projeye elli dolar katkıda bulundu.

I only have fifty meters of rope.

Sadece elli metre ipim var.

Do you have change for a fifty?

Elli lira bozar mısın?

There are fifty participants in the competition.

Yarışmada elli gönüllü var.

Each exercise should be performed fifty times.

Her bir egzersiz elli defa yapılmalı.

There are fifty states in the union.

Birlikte elli devlet var.

Four more are needed to make fifty.

Elli yapmak için dört daha gerekiyor.

Fifty families live in this tiny village.

- Bu küçücük köyde elli tane aile yaşar.
- Bu küçücük köyde elli aile yaşıyor.

This watch costs around fifty thousand yen.

Bu saat yaklaşık elli bin yene mal olur.

There are fifty families in this village.

Bu köyde elli aile var.

This sweater costs more than fifty dollars.

Bu kazak elli dolardan daha fazla eder.

There are fifty members in this club.

Bu kulüpte elli üye bulunmaktadır.

There were fifty passengers in the bus.

Otobüste elli yolcu vardı.

Fifty-five people died in the violence.

Şiddet olayında elli beş kişi öldü.

Farm prices had fallen fifty-five percent.

Çiftlik fiyatları yüzde elli beş düştü.

Fifty times as big as any other.

En yakın rakibinden elli kat daha büyük.

- I spent fifty dollars to get my dog spayed.
- I spent fifty dollars to get my dog fixed.
- I spent fifty dollars to get my dog neutered.

Köpeğimi kısırlaştırmak için elli dolar harcadım.

Then in fifty years, in a hundred years,

belki elli, belki yüz yıl sonra çocuklar

Accepts his first patient at fifty-fifth hour

elli beşinci saatte ilk hastasını kabul ediyor

The bank will cash your fifty dollar check.

Banka elli dolarlık çekinizi nakit olarak ödeyecek.

The tank has a capacity of fifty-gallons.

Tankın 50 galon kapasitesi var.

The doctor examined over fifty patients that day.

Doktor, o gün ellinin üzerinde hastayı muayene etti.

The man controlled the country for fifty years.

Adam elli yıl ülkeyi yönetti.

No fewer than fifty thousand people visited there.

En az elli bin kişi orayı ziyaret etti.

He bought a bicycle for fifty thousand yen.

50,000 yen'e bir bisiklet aldı.

My city is fifty kilometres from the capital.

Benim kentim, başkentten elli kilometre uzaklıktadır.

I offered him fifty pence and he accepted.

Ona elli peni teklif ettim ve o kabul etti.

Last year, I saw at least fifty movies.

Geçen yıl en az elli film izledim.

Do not expose to temperatures above fifty centigrade.

Elli santigrad derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz kalma.

There are fifty states in the United States.

Amerika Birleşik Devletleri'nde 50 eyalet vardır.

Last year, I saw at least fifty films.

- Geçen yıl en az elli film seyrettim.
- Geçen yıl en az elli film izledim.

I paid fifty percent down for the car.

Araba için yüzde elli peşin verdim.

He developed his talent for painting after fifty.

O ellisinden sonra resim yapma yeteneğini geliştirdi.

I'd like to borrow fifty dollars from you.

Senden elli dolar ödünç almak istiyorum.

The temperature is virtually fifty degrees below zero.

Sıcaklık yaklaşık sıfırın altında 50 derece.

Jack was tired from having walked fifty miles.

Jack elli mil yürümekten dolayı yorgundu.

This room is capable of holding fifty persons.

- Bu oda elli kişi alma kapasitesindedir.
- Bu odada elli kişiliktir.

Hoover won fifty-eight percent of the votes.

Hoover oyların yüzde elli sekizini kazandı.