Examples of using "Costs" in a sentence and their turkish translations:
3000 dolar tutuyor
Düş görmenin hiçbir maliyeti yoktur.
Her şey paraya mal oluyor.
- Bunun hiçbir maliyeti yok.
- Bu beleş.
Masraflar vardı.
Bu kitap 3000 yene mal olmaktadır.
Maliyeti sadece 10,00 dolar!
Kalıcılık ekstra bir maliyettir.
2 avroya mal olmaktadır.
O çok fazla maliyetli.
Bunun maliyeti 30 Avro.
Bu çok fazla maliyetli.
- CD'yi alman 10 dolar tutuyor.
- Bu CD 10 dolar.
Bu, maliyetleri azaltırdı.
Maliyetler yükselmeye devam etti.
Bu, 10 forint ediyor.
O, üç dolara mal olmaktadır.
Onun maliyeti ne kadar?
bugün yapılsa inşaatı 5 milyar dolar tutuyor
Bizim yaşam giderlerini azalttık.
Bu kitap dört dolar.
Bu CD'nin fiyatı on dolardır.
Yaşama maliyetleri yükseliyor.
Maliyetleri düşürmeliyiz.
Yaklaşık otuz avroya mal olur.
Yatak 120 euro!
- O kitap 3.000 yene mal olmaktadır.
- O kitap 3,000 yendir.
Yararlar maliyetlerden daha ağır basar.
Bu kitabın maliyeti beş dolar.
Bu kitap 20 dolar.
O kürek otuz dolar.
Maliyeti ne olursa olsun ödeyeceğim.
Bluzun maliyeti on iki paund.
Kitap on beş dolar tutar.
- Çay, iki avro ediyor.
- Çayın fiyatı iki avro.
Bu üç bin japon yeni değerinde.
Bu gazete bir dolar.
Kitap dört dolar.
Bu maliyeti artırabilir.
Maliyetler çok hızlı yükseliyor.
Fiyatlar çok yüksek.
Bu çok daha fazlaya mal olur.
Yaşama maliyetleri hızla arttı.
Gümüş altından daha ucuza mal olur.
Bu gömlek on dolardır.
Bu şeker seksen senttir.
Bu ondan daha fazlasına mal olur.
Bu CD on dolar.
Bu elmas servet tutar.
Bakım masrafları çok fazladır.
Denizde sondaj masrafları artıyor.
Maliyetler tavan yaptı.
Maliyetler avantajlardan daha ağır basar.
Maliyetleri düşürmeyi başardık.
Elbise 15 euro tutuyor.
Ben her ne pahasına olursa olsun onu yapacağım.
Maliyeti düşürmeye çalışıyorlar.
Ne kadar tutacağı umurumda değil.
Bir fincan kahve bir kron.
Fiyat maliyetlere ve talebe bağlıdır.
Bu tişört on dolar.
Bir bilet beş yüz yen.
Bu cep telefonu, bir servete mal olur.
Bunun kilosu 1.5 Avro.
İşçilik maliyetlerini azaltmamız gerekiyor.
Yeni bir tablet bir servete mal olmaktadır.
Benim saatim seninkinden daha az tutar.
Bunun kaça mal olduğuna bakalım.
Bu bebek sadece altmış senttir.
Çocuk yetiştirmek, bir servete mal oluyor.
Ne pahasına olursa olsun kazanmalıyız.
Maliyetleri nasıl azaltıyorsun?
- Onun ne kadar olduğunu merak ediyorum.
- Onun kaç para olduğunu merak ediyorum.
Bir kilogram incirin fiyatı 2,50 Euro'dur.
Bu elmas yüzük bir servete mal oluyor.
Bu çok pahalıya mal oluyor.
Sence bu kaç paradır?
Gecikmenin çok kapsamlı bedelleri var.
Ne pahasına olursa olsun onu kurtarmalıyım.
Ben, ne pahasına olursa olsun onu başaracağım.
Ne pahasına olursa olsun savaştan kaçınılmalı.
Alkolizmden kaynaklanan maliyetler çok büyüktür.
Bu gömlek elli dolardan daha fazlaya mal olur.
Ne pahasına olursa olsun Tom durmuş olmalı.
Televizyonun fiyatı güneş gözlüklerinden daha fazladır.
Bu çok pahalıya mal oluyor.
Onun kaça mal olduğu umurunda mı?
Bu, haftada beş yüz avroya mal oluyor.
Bunun kaç para olduğunu biliyor musun?
İşletme maliyetlerini kısmamız gerekir.
Bunun kaça mal olduğu umurumda değil.
- Ortalama bir Amerikalı düğünü yaklaşık 30.000 $ mal olur.
- Ortalama bir Amerikan düğünü yaklaşık 30 bin dolara mal olur.
Jim, her ne pahasına olursa olsun her zaman beladan kaçınır.
Bu saat yaklaşık elli bin yene mal olur.
Bu günlerde seyahat çok paraya mal oluyor.
Bu kazak elli dolardan daha fazla eder.