Examples of using "Stop" in a sentence and their turkish translations:
Dur!
Dur, dur!
Dur! Dur!
- Dur!
- Bırak!
Dur, dur, dur! Vay canına.
Bağırmayı bırak.
Kes şunu!
Kes şunu!
Konuşmayı kesin.
- Şikayet etmeyi kes!
- Mızmızlanmayı kes!
Onu durdur.
Onu durdurun!
Ateş etmeyin.
Bağırmayı kes!
- Ağlamayı bırak.
- Ağlamayı kes.
Lütfen dur.
Durma.
- Gülmeyi bırak!
- Gülmeyi kes!
Hareket etme.
Yeter üfleme!
Somurtmayı kes!
Bağırmayı kes!
Aval aval bakmayı bırak.
Ertelemeyi bırak.
Dur!
Sadece sözümüzü kesmeyin, bırakın artık şunu.
Meraklı olmayı bırak.
Orada dur.
Sen durursan ben de dururum.
Saçmalamayı bırak.
Böyle söylemeyi bırak!
Beni rahatsız etmeyi bırak.
Lütfen şarkı söylemekten vazgeç.
Bana vurmayı kes!
Onu yapmayı bırak.
Beni rahatsız etmeyi bırak.
- Beni eleştirmekten vazgeç.
- Beni eleştirmeyi bırak
- Etrafta oyalanmayı bırak!
- Kendini oyalamayı bırak.
Bana işkence etmeyi bırak.
O arabayı durdur!
Sadece onu durdur.
Lütfen onu durdur.
Somurtmayı kes.
Bana mesaj atmaktan vazgeç.
Benim canımı sıkmayı bırak.
Sözümü kesmeyi bırak.
Onu derhal durdurun.
Ben onu durdurmayacağım.
Onu durduramam.
O onu durduramaz.
O onu durduramaz.
O onu durduramaz.
O onu durduramıyor.
İlk olarak durun.
Homurdanmayı bırak.
Sigarayı içmeyi bırak.
Dur! Hırsız!
Endişelenmeyi bırak.
Şimdi dur!
Onu durdurun!
Film çekmekten vazgeç.
- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.
Bakmayı kes.
Karışmayı bırak.
- Karşı koymaktan vazgeç!
- Direnmeyi bırak!
Sızlanmayı bırak.
Denemeyi bırak.
Orada dur.
Onları durdur.
Tartışmayı bırak.
İtmekten vazgeç.
Aşırı tepki göstermeyi bırak.
Burada dur.
Gevezelik etmeyin!!
Özür dilemeyi kes.
Durduracağım.
Gülmeyi kes!
Bağırmayı kes.
Tartışmayı kesin.
Hayal kurmaktan vazgeç.
Sızlanmayı bırak.
Burnunu çekmeyi bırak.
Gülmek yeter!
Bağırmayı bırak.