Translation of "Faster" in Turkish

Faster!

Daha hızlı!

The world changes faster and faster.

Dünya gitgide daha hızlı değişiyor.

- Faster, higher, stronger!
- Faster, higher, stronger.

Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.

Drive faster.

Daha hızlı sür.

I'm faster.

Ben daha hızlıyım.

Act faster!

Daha hızlı hareket et!

My heart was beating faster and faster.

Kalbim gitgide daha da hızlı çarpıyordu.

So as technology keeps moving faster and faster,

Bu yüzden teknoloji çok daha hızlı ilerlemeye devam etse de

- The faster, the better!
- The faster, the better.

Ne kadar hızlı olursa o kadar iyi olur.

- You should talk faster!
- You should talk faster.

Daha hızlı konuşabilirsin!

Tom drove faster.

Tom daha hızlı sürdü.

Please go faster.

Lütfen daha hızlı gidin.

- I'm faster than you.
- I'm faster than you are.

- Ben senden daha hızlıyım.
- Senden daha hızlıyım.

- You must work faster.
- You have to work faster.

Sen daha hızlı çalışmalısın.

- We must work faster.
- We have to work faster.

Daha hızlı çalışmak zorundayız.

- Tom could've been faster.
- Tom could have been faster.

Tom daha hızlı olabilirdi.

- Can you do it faster?
- Can you do this any faster?
- Can you do that faster?

Bunu daha hızlı yapabilir misin?

- You need to work faster.
- You have to work faster.

Daha hızlı çalışman gerekiyor.

- He runs faster than I.
- He runs faster than me.

O benden daha hızlı koşar.

- I wish I were faster.
- I wish I was faster.

Keşke daha hızlı olsam.

- You're way faster than me.
- You're way faster than I am.
- You're much faster than I am.

Sen benden çok daha hızlısın.

Can you go faster?

Daha hızlı gidebilir misin?

We should work faster.

Daha hızlı çalışmalıyız.

I work faster alone.

Yalnız daha hızlı çalışırım.

I'm faster than you.

Ben senden daha hızlıyım.

Tom's pulse beat faster.

Tom'un nabzı daha hızlı atıyor.

That's a faster way.

Bu daha hızlı bir yol.

Can't you go faster?

Daha hızlı gidemez misin?

Can't you move faster?

Daha hızlı hareket edemez misin?

We must work faster.

Daha hızlı çalışmak zorundayız.

Sami started running faster.

Sami daha hızlı koşmaya başladı.

- Tom runs faster than me.
- Tom runs faster than I do.

Tom benden daha hızlı koşar.

- He can run faster than I.
- He runs faster than I.

O benden daha hızlı koşar.

- They are faster than us.
- They are faster than we are.

Onlar bizden daha hızlı.

- He does it faster than me.
- She does it faster than me.

O bunu benden daha hızlı yapar.

- My grandmother texts faster than you.
- My grandma texts faster than you.

Büyükannem senden daha hızlı mesaj yazıyor.

- A dog runs faster than a human.
- Dogs run faster than people.

Köpekler insanlardan daha hızlı koşarlar.

- Tom is faster than anyone else.
- Tom is faster than anybody else.

Tom herkesten daha hızlıdır.

- Tom drives much faster than Mary.
- Tom drives much faster than Mary does.
- Tom drives much faster than Mary drives.

Tom, Mary'nin sürdüğünden çok daha hızlı sürüyor.

- He is able to run faster than I am.
- He is able to run faster than I.
- He can run faster than I.
- He can run faster than I can.
- He can run faster than me.

O, benden daha hızlı koşabilir.

That'll get me down faster.

Bu daha hızlı aşağı inmemi sağlar.

- Hurry up, Tom.
- Faster, Tom.

Acele et, Tom.

Bill runs faster than Bob.

Bill, Bob'tan daha hızlı koşar.

Women age faster than men.

Kadınlar erkeklerden daha hızlı yaşlanır.

I can't go any faster.

Daha hızlı gidemem.

Let's walk a little faster.

Hadi biraz hızlı yürüyelim.

Can you walk faster, please?

Daha hızlı yürüyebilir misin, lütfen?

You've got to go faster.

- Daha hızlı gitmelisin.
- Daha hızlı gitmen gerekiyor.
- Daha hızlı gitmek zorundasın.

Tom started to walk faster.

Tom daha hızlı yürümeye başladı.

Tom walks faster than Mary.

Tom Mary'den daha hızlı yürür.

How can I write faster?

Nasıl hızlı yazabilirim ?

Tom runs faster than me.

- Tom benden daha hızlı koşar.
- Tom benden daha hızlı koşuyor.

Go a little faster, please.

- Biraz daha hızlı gider misin , lütfen.
- Biraz daha hızlı gidin, lütfen.

You have to work faster.

Daha hızlı çalışmak zorundasın.

I want to go faster.

Daha hızlı gitmek istiyorum.

Is Tom faster than Mary?

Tom Mary'den hızlı mı?

Who's faster, you or Tom?

Kim daha hızlı, sen mi yoksa Tom mu?

Was Tom faster than Mary?

Tom Mary'den daha hızlı mıydı?

He runs faster than me.

O benden daha hızlı koşar.

Avalanches move faster than floods.

Çığ selden daha hızlı hareket eder.

Mary drives faster than Tom.

Mary, Tom'dan daha hızlı sürer.

Tom drives faster than Mary.

Tom Mary'den daha hızlı araba sürer.

They are faster than us.

Onlar bizden daha hızlıdır

We're faster than anyone else.

Biz başka birinden daha hızlıyız.

I'd like to go faster.

Daha hızlı gitmek istiyorum.

Ken runs faster than you.

Ken senden daha hızlı koşar.

Girls mature faster than boys.

Kızlar erkeklerden daha hızlı olgunlaşırlar.

Light travels faster than sound.

- Işık sesten daha hızlı hareket eder.
- Işık sesten daha hızlı ilerler.

Tom wanted to run faster.

Tom daha hızlı koşmak istiyordu.

Tom runs faster than Mary.

Tom, Mary'den daha hızlı koşar.

We need to move faster.

Biz daha hızlı hareket etmeliyiz.

I can't move any faster.

Daha hızlı hareket edemem.

You're much faster than me.

Sen benden çok daha hızlısın.

Salt makes ice melt faster.

Tuz, buzu daha çabuk eritir.

Tom wasn't faster than me.

Tom benden daha hızlı değildi.

Tom isn't faster than me.

Tom benden daha hızlı değil.

Tom was faster than me.

Tom benden daha hızlıydı.

Tom is faster than me.

Tom benden daha hızlı.

Can't you run any faster?

Daha hızlı koşamaz mısınız?

Can you do that faster?

Bunu daha hızlı yapabilir misin?

Tom is faster than Mary.

Tom Mary'den daha hızlıdır.

Which of us runs faster?

Hangimiz daha hızlı koşuyor?

I run faster than Inge.

Inge'den daha hızlı koşuyorum.

Tom needs to work faster.

- Tom'un daha hızlı çalışması gerekiyor.
- Tom daha hızlı çalışmalı.

Nothing is faster than time.

Hiçbir şey zamandan daha hızlı değildir.

Come on! A little faster!

Haydi! Biraz daha çabuk!

- I can run faster than Tom.
- I can run faster than Tom can.

Tom'dan daha hızlı koşabilirim.

- I know I can go faster.
- I know that I can go faster.

Daha hızlı gidebileceğimi biliyorum.

- Tom can run faster than me.
- Tom can run faster than I can.

Tom benden daha hızlı koşabilir.

- Tom can swim faster than me.
- Tom can swim faster than I can.

Tom benden daha hızlı yüzebilir.