Translation of "Stronger" in Turkish

Its activity gets stronger and stronger.

Etkinliği gittikçe artıyor.

The wind grew stronger and stronger.

Rüzgar gittikçe güçlendi.

- Faster, higher, stronger!
- Faster, higher, stronger.

Daha hızlı, daha yüksek, daha güçlü.

We're stronger.

Daha güçlüyüz.

I'm stronger now.

Artık daha güçlüyüm.

It's getting stronger.

Gittikçe güçleniyor.

I'll become stronger.

Daha güçlü olacağım.

You're stronger today.

Bugün daha güçlüsün.

I'm feeling stronger.

Daha güçlü hissediyorum.

I'm much stronger.

Çok daha güçlüyüm.

We're getting stronger.

Biz güçleniyoruz.

- He's stronger than me.
- He is stronger than me.

O benden daha güçlü.

- You're stronger than me.
- You're stronger than I am.

Sen benden daha güçlüsün.

- Swimming makes your legs stronger.
- Swimming makes the legs stronger.

Yüzme bacaklarını daha güçlü yapar.

As time goes on, China's economy gets stronger and stronger.

Zaman geçtikçe, Çin ekonomisi gittikçe daha güçlü oluyor.

She's stronger than me.

O benden daha kuvvetli.

The wind grew stronger.

Rüzgar güçlendi.

Tom is getting stronger.

Tom güçleniyor.

I've never felt stronger.

Hiç daha güçlü hissetmedim.

You've definitely gotten stronger.

Kesinlikle daha güçlü oldun.

I'm stronger than yesterday.

Dünden daha güçlüyüm.

I'm stronger than Tom.

Ben Tom'dan daha güçlüyüm.

You're stronger than them.

Sen onlardan daha güçlüsün.

You're stronger than him.

Sen ondan daha güçlüsün.

You're stronger than her.

Sen ondan daha güçlüsün.

I'm stronger than you.

Ben senden daha güçlüyüm.

You're stronger than Tom.

- Sen Tom'dan daha güçlüsün.
- Siz Tom'dan daha güçlüsünüz.
- Tom'dan daha güçlüsün.
- Tom'dan daha güçlüsünüz.

Is Tom feeling stronger?

Tom daha güçlü hissediyor mu?

He's stronger than you.

- O senden daha güçlüdür.
- O sizden daha güçlüdür.

Together we are stronger.

Beraber güçlüyüz.

I'm still getting stronger.

Hâlâ güçleniyorum.

I got stronger overnight.

Kısa sürede daha güçlü oldum.

This makes us stronger.

Bu bizi daha güçlü yapar.

It makes them stronger.

Onları daha güçlü yapar.

It made us stronger.

Bu bizi daha güçlü yaptı.

Are they getting stronger?

Onlar güçleniyor mu?

You'll be stronger together.

Birlikte daha güçlü olacaksınız.

- Tom is stronger than me.
- Tom is stronger than I am.

Tom benden daha güçlü.

- Tom is stronger than you.
- Tom is stronger than you are.

Tom senden daha güçlü.

- Tom isn't any stronger than me.
- Tom isn't any stronger than I am.
- Tom isn't stronger than me.

Tom benden daha güçlü değil.

- Tom thinks he's stronger than I am.
- Tom thinks he's stronger than me.
- Tom thinks that he's stronger than me.
- Tom thinks that he's stronger than I am.

Tom, benden daha güçlü olduğunu düşünüyor.

- Tom is a lot stronger than I am.
- Tom is much stronger than me.
- Tom is much stronger than I am.
- Tom is a lot stronger than me.

Tom benden çok daha güçlü.

So stronger than our magnetosphere

yani bizim manyetosferimizden daha güçlü bir

He is stronger than ever.

O hiç olmadığı kadar güçlü.

Love is stronger than death.

Aşk ölümden daha güçlüdür.

Please choose a stronger password.

Lütfen daha güçlü bir şifre seç.

Lions are stronger than wolves.

Aslanlar kurtlardan daha güçlüdür.

He's not stronger than me.

- Benden daha güçlü değil.
- Benden güçlü değil.

Tom is stronger than you.

Tom senden daha güçlü.

Tom is stronger than ever.

Tom her zamankinden daha güçlü.

Tom is much stronger today.

Tom bugün çok daha güçlü.

Cardboard is stronger than paper.

- Mukavva, kağıttan daha mukavemetlidir.
- Karton, kağıttan daha sağlamdır.

Which is your stronger language?

Hangisi senin daha güçlü dilin?

I'm getting stronger every day.

Her gün daha güçlü oluyorum.

You're stronger than you think.

Düşündüğünden daha güçlüsün.

You're stronger than Tom is.

Sen Tom'dan daha güçlüsün.

Tom is stronger than Mary.

Tom Mary'den daha güçlüdür.

Men are stronger than women.

Erkekler kadınlardan daha güçlüdür.

He rested and became stronger.

O, dinlendi ve daha güçlü oldu.

Turkey was stronger than Greece.

Türkiye, Yunanistan'dan daha güçlüydü.

Every mistake made me stronger.

Her hata beni daha güçlü yaptı.

Good is stronger than evil.

İyi, kötüden daha güçlüdür.

Tom isn't stronger than me.

Tom benden daha güçlü değil.

We're stronger and safer together.

Birlikte daha güçlü ve daha güvendeyiz.

This will make us stronger.

Bu bizi daha güçlü yapacak.

Sami was stronger than Layla.

- Sami, Leyla'dan daha güçlüydü.
- Sami, Leyla'dan daha kuvvetliydi.

Who's stronger, you or me?

Sen mi daha güçlüsün, ben mi?

Swimming makes the legs stronger.

Yüzmek bacakları güçlendirir.

- The wind grew stronger.
- The wind picked up.
- The wind has gotten stronger.

Rüzgar güçlendi.

- Tom thinks he's stronger than me.
- Tom thinks that he's stronger than me.

Tom kendisinin benden daha güçlü olduğunu düşünür.

- Tom is much stronger than me.
- Tom is much stronger than I am.

Tom benden çok daha güçlü.

Diversity and inclusion programs are stronger.

çeşitlilik ve katılım programları daha da güçlenir.

Your team is stronger than ours.

Senin takım bizimkinden daha güçlü.

Much stronger measures will be taken.

Çok daha güçlü önlemler alınacaktır.

My brother is stronger than me.

Erkek kardeşim benden güçlüdür.

Tom's heart's getting stronger every day.

Tom'un kalbi her gün güçleniyor

Joe is physically stronger than Shane.

Joe fiziksel olarak Shane'den daha güçlü.

Tom is stronger than he looks.

Tom göründüğünden daha güçlü.

Men are physically stronger than women.

Erkekler kadınlardan fiziksel olarak daha güçlüdürler.

He is stronger than I am.

O benden daha güçlüdür.

I'm younger and stronger than you.

Senden daha genç ve daha güçlüyüm.

Tom is stronger than you think.

Tom düşündüğünden daha güçlü.

Who is stronger, you or Tom?

Kim daha güçlüdür, sen mi yoksa Tom mu?

I'm much stronger than you are.

- Ben senden çok daha güçlüyüm.
- Ben senden çok daha kuvvetliyim.

- What doesn't kill us makes us stronger.
- That which does not kill us makes us stronger.
- Anything that does not kill us makes us stronger.

- Bizi öldürmeyen şey bizi daha güçlü yapar.
- Bizi öldürmeyen şey güçlendirir.

- What doesn't kill us makes us stronger.
- That which does not kill us makes us stronger.

Bizi öldürmeyen şey bizi daha güçlü yapar.

Because he is physically stronger than him

Fiziksel olarak ondan güçlü olduğu için

Generally speaking, men are stronger than women.

Genelde erkekler kadınlardan daha güçlüdür.

This girl is much stronger than him.

Bu kız ondan çok daha güçlüdür.

What doesn't kill you makes you stronger.

Seni öldürmeyen seni daha güçlü yapar.

Love is strong, but money is stronger.

Aşk güçlüdür, fakat para daha güçlüdür.

Do you have something stronger to drink?

İçecek daha güçlü bir şeyin var mı?

Tom is strong, but Mary is stronger.

Tom güçlüdür ama Mary daha güçlüdür.