Translation of "Keeps" in Turkish

0.092 sec.

Examples of using "Keeps" in a sentence and their turkish translations:

She keeps secrets.

O, sırlarını saklar.

Tom keeps secrets.

Tom sırları saklar.

It keeps raining.

Yağmaya devam ediyor.

It keeps happening.

Olmaya devam ediyor.

- Tom always keeps his appointments.
- Tom always keeps appointments.

Tom her zaman randevularına gider.

- She always keeps her word.
- She always keeps her promises.

O her zaman sözünü tutar.

- My work keeps me busy.
- My job keeps me busy.

İşim beni meşgul ediyor.

Tunguska still keeps mystery

Tunguska hala gizemini koruyor

He keeps bad company.

Kötü eşlik eder.

He always keeps appointments.

O, her zaman randevularına sadıktır.

He keeps a cat.

O bir kedi besliyor.

He keeps two cats.

O iki kedi besler.

He keeps surprising me.

Beni şaşırtmaya devam ediyor.

Ken keeps two cats.

Ken iki kedi besler.

What keeps you going?

Gitmeni ne sağlıyor?

Tom keeps the books.

Tom defterleri tutar.

He keeps his word.

O, sözünü tutar.

Kate keeps a dog.

Kate bir köpek besliyor.

My father keeps pigeons.

Babam güvercin yetiştirir.

Tom usually keeps appointments.

Tom genellikle randevulara gider.

Tom keeps his word.

Tom sözünü tutar.

Tom keeps tropical fish.

Tom tropikal balık tutar.

Everyone keeps on smiling.

Herkes gülümsemeye devam ediyor.

Tom keeps forgetting things.

Tom işleri unutmaya devam ediyor.

Tom keeps getting hurt.

Tom bir taraflarını incitmeye devam ediyor.

Tom keeps to himself.

- Tom insanlardan uzak durur.
- Tom içine kapanır.

He keeps a diary.

Tom günlük tutuyor.

The list keeps growing.

Liste büyümeye devam ediyor.

This is for keeps.

Bu sonsuza kadar.

Jane keeps early hours.

Jane erken yatıp erken kalkar.

Coffee keeps me awake.

Kahve beni uyanık tutar.

Tom's story keeps changing.

Tom'un hikayesi değişmeye devam ediyor.

Tom keeps a diary.

Tom bir günlük tutar.

Tom keeps surprising me.

Tom beni şaşırtmaya devam ediyor.

My knee keeps hurting.

Dizim incitmeye devam ediyor.

Tom keeps interrupting me.

Tom beni kesintiye uğratıyor.

Tom keeps doing that.

Tom bunu yapmaya devam ediyor.

My car keeps stalling.

Arabam stop etmeye devam ediyor.

She really keeps her youthfulness.

O gerçekten gençliğini koruyor.

She always keeps her word.

O, her zaman sözünü tutar.

He always keeps his promises.

- O her zaman sözlerini tutar.
- O, sözlerini her zaman tutar.

A refrigerator keeps meat fresh.

Bir buzdolabı eti taze tutar.

My work keeps me busy.

İşim beni meşgul ediyor.

School keeps me pretty busy.

Okul beni oldukça meşgul ediyor.

Tom keeps very careful records.

Tom çok dikkatli kayıtlar tutar.

The phone keeps ringing today!

Bugün telefon durmadan çalıyor!

Having fun keeps you young.

Eğlenmek seni genç tutar.

Tom keeps his room clean.

Tom odasını temiz tutar.

Tom keeps his room tidy.

- Tom odasını derli toplu tutar.
- Tom odasını düzenli tutar.

He keeps this gun loaded.

O, bu silahı yüklü bulundurur.

He never keeps his word.

O asla sözünü tutmaz.

My watch keeps good time.

Saatim zamanı her zaman doğru gösterir.

Tom usually keeps his promises.

- Tom genellikle sözünün tutar.
- Tom genellikle sözünü tutar.
- Tom genellikle sözüne sadıktır.

Tom keeps saying he's innocent.

Tom masum olduğunu söylemeye devam etti.

Tom keeps his gun loaded.

Tom silahını yüklü tutar.

Tom always keeps his promises.

Tom her zaman sözünü tutar.

My uncle keeps a dog.

Amcam bir köpek besliyor.

Tom keeps getting into trouble.

Tom başını belaya sokmaya devam ediyor.

The list keeps getting longer.

Liste uzamaya devam ediyor.

That keeps happening to me.

O bana olmaya devam ediyor.

Tom keeps looking at you.

Tom sana bakmayı sürdürüyor.

Tom keeps looking at Mary.

Tom Mary'ye bakmaya devam ediyor.

Tom keeps things to himself.

- Tom şeyleri kendisi için saklıyor.
- Tom ketumdur.

Tom always keeps me waiting.

Tom her zaman beni bekletiyor.

Mom, Tom keeps pushing me.

Anne, Tom beni itmeye devam ediyor.

The watch keeps accurate time.

Saat doğru gidiyor.

This watch keeps correct time.

Bu saat tamamen doğrudur.

She keeps her hair long.

O, saçını uzun tutar.

Tom always keeps his word.

Tom her zaman sözünü tutar.

Tom never keeps his word.

Tom asla sözünü tutmaz.

Everybody keeps looking for answers.

Herkes cevap aramaya devam ediyor.

Tom's job keeps him busy.

Tom'un işi onu meşgul ediyor.

Tom usually keeps to himself.

Tom genellikle insanlardan uzak durur.

Tom keeps his uniform clean.

Tom üniformasını temiz tutar.

Tom keeps his car clean.

Tom arabasını temiz tutar.

The smoke alarm keeps beeping.

Duman alarmı ötüp duruyor.

He keeps his car clean.

Arabasını temiz tutar.

Tom keeps a dream diary.

- Tom rüya günlüğü tutuyor.
- Tom rüya güncesi tutuyor.

Tom keeps changing his mind.

Tom fikir değiştirip duruyor.

He keeps a black cat.

Siyah bir kedi besliyor.

He keeps his room clean.

O kendi odasını temiz tutar.

- Tom keeps on asking me for money.
- Tom keeps asking me for money.

Tom benden para istemeye devam ediyor.

And Göbeklitepe still keeps its mystery

ve göbeklitepe hala gizemini koruyor

The bank keeps money for people.

Banka insanlar için para tutar.

Takeshi keeps a diary in English.

Takeshi İngilizce bir günlük tutar.

She keeps her hair in curls.

O, saçlarını bukleleli tutar.

She always keeps her room clean.

Odasını her zaman temiz tutar.

He keeps a diary in English.

O, İngilizce bir günlük tutar.

He keeps making the same mistake.

- O aynı hatayı yapmaya devam ediyor.
- O aynı hatayı yapıp duruyor.
- Durmadan aynı hatayı yapıyor.

Tom usually keeps things to himself.

- Tom genellikle şeyleri kendine saklar.
- Tom genellikle ketumdur.
- Tom içini dökmez pek.

Helen always keeps her room clean.

Helen odasını her zaman temiz tutar.

She always keeps her hair clean.

O, her zaman saçını temiz tutar.

She keeps her diary in English.

O, günlüğünü İngilizce olarak tutar.