Examples of using "Beating" in a sentence and their turkish translations:
O kanseri yeniyor.
Sami, Leyla'yı dövmeye başladı.
Kalbi atmayı bırakıyor.
Tom, Mary'yi dövüyor.
Onlar Tom'u yenmeye başlar.
Kalbim atmayı bıraktı.
Kendini hırpalamayı bırak.
Tom Mary'yi dövmeye devam etti.
Onlar onu yenmeye başlıyor.
Onlar onu dövmeye başladılar.
Sami, Leyla'yı dövüyordu.
Kalbim çok hızlı atıyor!
Benim kalbim hızlı atıyor.
Meg bir davul çalıyor.
- Dolaylı konuşmayı kes.
- Bin dereden su getirme.
- Lafı dolandırma.
Mary kızını dövüyor.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
Kalbim çok hızlı atıyor!
Tom, Mary'yi dövüyor.
O beni dövmekten vazgeçmeyecek.
Neden beni dövüyorsun?
Tom'un kalbi hızlı atıyordu.
Tom davul çalıyor.
3-0 beni yeniyor.
Bir çocuk davul çalıyordu.
Kalbimin hızla çarptığını hissettim.
Onun kalbinin hızlı çarptığını hissettim.
Annemi neden dövüyorsun?!
Karını dövmeyi bıraktın mı?
Kalbim çok hızlı atıyordu.
Tom kalbinin daha hızlı attığını hissetti.
Onun hayvana vurduğunu gördüm.
- Kırk dereden su getirmeyi bırakalım.
- Lafı dolandırmayı bırakalım.
Onların kalpleri çok hızlı atıyordu.
John yüksek sesle davulları çalıyordu.
O, kalbinin hızlı attığını hissetti.
Tom geçen hafta dayak yemiş.
Senin kalp atışını duyabiliyorum.
Sami'nin kalbi çok hızlı çarpıyordu.
Savaş tamtamları çalıyor.
Yağmur cama vuruyor.
Yağmur pencerelere vuruyor.
Yağmur pencerelere vuruyordu.
Kalbim gitgide daha da hızlı çarpıyordu.
Sanırım Tom lafı ağzında geveliyor.
Tom babasından acımasız bir dayak yedi.
Tom'un vücudunda ağır şekilde darp edilmeye bağlı hasar vardı.
- Tom Mary'yi döverek öldürmenin eşiğine geldi.
- Tom Mary'yi neredeyse döverek öldürüyordu.
Neden kız kardeşini her zaman dövüyorsun?
Sami'nin kalbi dakikada 160 kez atıyordu.
Tom proje için davul çalıyor.
Rıhtımı gerçek bir kasırga vurdu.
Diğer takımı yenmek hiç kolay değil.
- Lafı uzatma ve sadede gel.
- Lafı gevelemeyi bırak ve sadede gel.
Lafı uzatmayı kes ve olanları bana anlat.
Ellerimin titrediğini ve kalbimin hızlıca çarptığını hissediyordum.
İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar.
Lafı uzatma ve bana doğruyu söyle!
Lütfen lafı dolandırmayı bırak ve sadede gel.
Lafı dolandırmak yerine, Jones doğrudan konuya girdi.
Lafı ağzında geveleme ve bize gerçekten ne düşündüğünü söyle.
Ben, kalbim heyecanla atarken perdenin yükselmesini bekledim.
Onun üst üste dört rakibini yenmesi lise takımımıza şampiyonluk kazandırdı.
Lafı dolandırma ve benden ne istediğini açıkça söyle.
Sovyetlerin Amerika'yı birinciye yenmesini engellemek için, Apollo 8 - başlangıçta Dünya yörüngesindeki ay modülünün